GASTRONOMİ UZMANI BOĞAÇ YÜZGÜL: NEDEN HALÂ BİR MEZE ANSİKLOPEDİMİZ YOK?
Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme ve Mutfak Yazarı Boğaç Yüzgül, MUTFAK&SANAT Dergisi okurları için, ‘Meze’ konusuna yönelik önemli bir makaleye imza attı…
Güncelleme: 28-10-2024 16:56:32 Tarih: 28-10-2024 16:49
Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmak üzere birçok kesim tarafından büyük takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme ve Mutfak Yazarı Boğaç Yüzgül, MUTFAK&SANAT Dergisi okurları için, ‘Meze’ konusuna yönelik önemli bir makaleye imza attı…
Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmak üzere birçok kesim tarafından büyük takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme ve Mutfak Yazarı Boğaç Yüzgül, MUTFAK&SANAT Dergisi okurları için, ‘Meze’ konusuna yönelik önemli bir makaleye imza attı…
Makalesinde; iyi bir rakı tüketicisi olmasına rağmen, mezenin sadece içki ile özdeşleştirilmesine kesinlikle karşı olduğunu kaydeden Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme ve Mutfak Yazarı Boğaç Yüzgül, ‘Ara sıcak sınıfına a sokabileceğimiz bazı türleri de sayarsa, bu coğrafyaya ait abartmıyorum bini aşkın çeşit meze var. Yıllar önce, İstanbul’daki bir etkinilkte zaten ‘1001’ ayrı çeşit meze olduğu tescillenmişti, bu rakam; 2024 itibarıyla 1050’yi aştı. Dünyada meze olarak tabir edilen yiyecekler konusunda rekor açık ara bizde. Bizden sonra 700’e yakın meze ile Yunanistan geliyor ama, onlar da çoğunulka deniz mahsullerinden pilaki, söğüş filan çeşitdlendirerek yapıyorlar çoğunu, ama bizim rekora asla ulaşamazlar, ulaşılamaz da zaten. Ancak nedendir bilinmez, haydi işi bilmediği halde sektörel sivil toplum örgütü temsilcisi olduğunu iddia eden zavallı gastronomi turizmcilerinin boşvermişliğini ve dıyarsızlığını geçtim, kelli-felli gastronomi yayıncıları, kelli-felli gastronomi uzmanalrı neden halen bir ‘Meze Sözlüğü’ hazırlayıp, yayınlamadılar?’ ifadelerine yer verdi.
İşte Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmak üzere birçok kesim tarafından büyük takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme ve Mutfak Yazarı Boğaç Yüzgül’ün o makalesi:
NEDEN HALÂ BİR MEZE ANSİKLOPEDİMİZ YOK?
‘Hepimiz, orta ya da üst kalite bir lokantaya gittiğimizde, sipariş ettiğimiz yemek gelene kadar, mekânın masaya getirdiği ‘İkramlık’ ya da daha doğru bir deyimle ‘Meze’ olarak adlandırdığımız orta küçüklükte tabasta sunulan yiyecekerle bastırmaya çalışırız açlığımızı. Özellikle kebapçılarda, Gaziantep ya da Adana usulü lokantalarda ya da genellikele de rakı içtiğimiz mekânlarda bu meze kültürü çok daha akimdir ki, zaten rakı sofrasının uuzn bir vakti mezelerle geçer.iyi bir rakı tüketicisi olarak, aslında mezenin sadece rakı ya da içki sofrası ile özdeşleştirilmesine tamamen karşı birisiyim. Ara sıcak sınıfına a sokabileceğimiz bazı türleri de sayarsa, bu coğrafyaya ait abartmıyorum bini aşkın çeşit meze var. Yıllar önce, İstanbul’daki bir etkinilkte zaten ‘1001’ ayrı çeşit meze olduğu tescillenmişti, bu rakam; 2024 itibarıyla 1050’yi aştı. Dünyada meze olarak tabir edilen yiyecekler konusunda rekor açık ara bizde. Bizden sonra 700’e yakın meze ile Yunanistan geliyor ama, onlar da çoğunulka deniz mahsullerinden pilaki, söğüş filan çeşitdlendirerek yapıyorlar çoğunu, ama bizim rekora asla ulaşamazlar, ulaşılamaz da zaten. Ancak nedendir bilinmez, haydi işi bilmediği halde sektörel sivil toplum örgütü temsilcisi olduğunu iddia eden zavallı gastronomi turizmcilerinin boşvermişliğini ve dıyarsızlığını geçtim, kelli-felli gastronomi yayıncıları, kelli-felli gastronomi uzmanalrı neden halen bir ‘Meze Sözlüğü’ hazırlayıp, yayınlamadılar? Anlaşılır iş değil. Dünyada mutfağı bu kadar zengin olmasına rağmen, sektörel anlamda en az gastronomi yayını sahibi ülke olma özelliğimizi zaten yıllardır elimizde tutuyoruz. Hail hazırda periyodik olarak yayın yapan gastronomi yayın organı sayısı, bir elin parmaklarını ancak geçer ama iki el parmaına ulaşmaz. Bakacak olursanız, internet ortamında yüzlerce yemek sitesi var ama, arkadaş sadece yemek tarifi vermekle, gastronmi yayıncılığı mı yapılır? Tabii ki hayır. Ama haydi yayını geçtim, ‘Meze Sözlüğü’ a da daha ileri gideyim; ‘Türkiye Meze Ansiklopedisi’ gibi bir yayın, temsilcilerince boşverilen gastronomi turizmi açısından da, gastronomi dünyası açısından da, turizm açısından da muhteşem bir tanıtım olmaz mı? Her mezeye görselleriyle, hikayeleriyle, yapılış teknikleriyle iki sayfa ayırsa, 500’er sayfalık en az dört cilt ansiklopedi çıkar ortaya. İnanın, dünyanın da en lezzetli ansiklopedisi olur, hattâ ve hattâ,en az beş dile çevrilerek; dünya çapında da ses getirir. Sadece coğrafi işaret almakla olmaz. Sonra da hayıflanıyoruz, ‘Aman da aman Yunan bizim mezemize sahip çıkmış’ diye, sen çık kardeşim; şef sıfatını kullanarak, gastrnomi sıfatını kullanarak, gastronomi sıfatını kullanarak, gastronmi turizmi sıfatını kullanarak, hiçbir icraatta bulunmayan sivil toplum örgütü makamlarında oturmayı biliyorsunuz. Artık yeter, işgâl ettiğiniz makamlarda bari kalıcı eserle bırakın, bunu Türk Turizmi’ne de, Türk Gastronomisi’ne de, Türk Milleti’ne de borçlusunuz. Bu borcu ödedikten bir sonraki aşama ise Türk Çorba Ansiklopeisi ve son olarak da Türk Mutfağı Ansiklopedisi olmalı çalışmalarınız. Elbette bu ülkede, gastronomi ile ilgili yüksek eğitim bölümleri çok eski bir maziye dayanmıyor. Ama ne kadar kaynak ve akademik çalışma olursa, o ölçüde başarılı olunur…’
MUTFAK&SANAT DERGİSİ
Kaynak: MUTFAK&SANAT DERGİSİ
Editör: MUTFAK&SANAT DERGİSİ
Bu haber 703 defa okunmuştur.
Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TURİZM Haberleri