Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme, ve Yazar Boğaç Yüzgül; ‘Gönüllü Yazar’ kategorisinde yer aldığı LEZZETÜRK DERGİSİ okurları için; ‘Sicilya Mutfağı’ gerçeklerini yazdı.

Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmak üzere birçok kesim tarafından büyük  takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme, ve Yazar Boğaç Yüzgül; ‘Gönüllü Yazar’ kategorisinde yer aldığı LEZZETÜRK DERGİSİ okurları için; ‘Sicilya Mutfağı’ gerçeklerini yazdı.

Makalesinde, bilimsel gastronomi tarihinin Sicilya Mutfağı ile başlatılabileceğini kaydeden Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme, ve Yazar Boğaç Yüzgül; ‘Gerek anlamda ‘Bilimsel Gastronomi Tarihi’, ‘Sicilya Mutfağı’ ile başlar.  Bunun sebebi, kuşkusuz Sicilya’nın Akdeniz Deniz Yolu Trafiği’nin en önemli uğrak nokta ve merkezlerinden  biri olmasıdır. Gerek deniz savaşları, gerekse deniz ticareti dolayısıyla çok sayıda insanın yaşadığı adada, ister istemez de mutfak kültürü, yıllar içerisinde çok ilginç etkileşim ve farklılıklar göstererek, sürekli bir gelişim halinde olmuştur’ yorumunu yaptı.

İşte Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmak üzere birçok kesim tarafından büyük  takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi&Gastronomi Turizmi Uzmanı, Gurme, ve Yazar Boğaç Yüzgül’ün o makalesi:

GASTRONOMİ KÜLTÜRÜNÜN YETİŞTİĞİ MUTFAK: SİCİLYA MUTFAĞI

Gastronomi tarihini, kimi uzmanlar insanın tuzu keşfetmsi ile başlatır, kimi ateşin bulunup pişirme tekniklerinin başlamasıyla, kimileri ise lokanta alışkanlıklarının başlmasıyla…

Ancak gerçek anlamda ‘Bilimsel Gastronomi Tarihi’, ‘Sicilya Mutfağı’ ile başlar…

Bunun sebebi, kuşkusuz Sicilya’nın Akdeniz Deniz Yolu Trafiği’nin en önemli uğrak nokta ve merkezlerinden  biri olmasıdır. Gerek deniz savaşları, gerekse deniz ticareti dolayısıyla çok sayıda insanın yaşadığı adada, ister istemez de mutfak kültürü, yıllar içerisinde çok ilginç etkileşim ve farklılıklar göstererek, sürekli bir gelişim halinde olmuştur.

Sicilyalı gastronomlar, ilk anlardan itibaren, gerek yerel, gerekse göçebe lezzetleri sürkli değişkenlik göstermek kaydıyla geliştirmiş, adanın kendine has bir pişirme tekniği ortaya çıkmıştır.

Sicilya mutfağı, Sicilya'ya özgü bir yemek pişirme tarzı olarak da adlandırılabilir…

Hani bugün, ‘Türk Mutfağı’, ‘Fransız Mutfağı’, ‘İtalyan Mutfağı’, ‘Hint Mutfağı’ tabirleri var ya, işte hiçbirisi yokken adı konulmasa da, ‘Sicilya Mutfağı’ vardı, aşçılıkta; usta-çırak ilişkisinin ilk hakim olduğu mutfaktı Sicilya Mutfağı…

Sicilya mutfağı, adada son iki bin yıldır var olan tüm kültürlerin izlerini taşıyan bir olgudur ve İtalyan mutfağıyla pek çok ortak noktası var gibi görünsede, Sicilya yemeklerinde de Yunan, Türk, Kuzey Afrika, İspanyol, Fransız ve Endülüs-Arap-Emevi etkileri kesin olarak bulunmaktadır.

Milattan önce beş ila altıncı yüzyıllarda yaşamış olan Sicilyalı ‘Şef’ Mithaecus, Yunanistan'a Sicilya gastronomi kültürünün tüm ayrıntılarını getiren gastronom olarak tanınmaktadır.

Yemek kitabı başlangıçta Yunanca olup, bu nedenle adı bilinen herhangi bir dilde en eski yemek kitabı olarak sayılmaktadır. Dolayısıyla gastronomik yayıncılığın da atası, Sicilyalılar’dır…

Sicilya, geçmişten bugüne, Yunanlılar, Romalılar, Türkler, Araplar, Normanlar, Grekler,  İspanyollar ve daha birçok medeniyetin etkisi altında kaldığı için, hemen her kültürden gastronomik bir genetik sahibi oldu.

Tabii ki bunda Sicilya’nın tarımal zenginliğinin de payı büyük oldu. Yani her şey zaten hazırdı.

Sicilya'nın iklimi ve toprakları, tarım ürünleri açısından son derece verimli bir yapıya sahip. Zeytin, süt ürünleri, volknik yapının yarattığı alivyonlu toprak yapısı sonucu ortya çıkan çeşitlilik, gastronominin olmazsa olmazı biyolojik gıdaya ulaşımı a kolaylaştırdı.

Bu nedenle Sicilya mutfağı, taze ve kaliteli malzemelerin kullanımına dayanır.

Zeytinyağı, buğday, şıralık, şaraplık ya da sirklik üzüm, narenciye, badem, fıstık ve iri ve bol deniz mahsulleri gibi ürünler Sicilya mutfağının temelini oluşturdu…

Şu da bir gerçek ki, Sicilya Mutfağı’na ait ne yerseniz yiyin, mutlaka bir esinlenme, bir alıntı ya da alıntılanmışın geliştirilmiş haline tanıklık edilir…

Sicilya Mutfağı için, Avrupa’nın en sağlıklı mutfa denilmekle beraber, dünyanın da en sağlıklı beş mutfağından biri old uğunu öne sürmek, iddianın ötesined gerçeğe en yakın yorum olacaktır…’

LEZZETÜRK DERGİSİ