Kurtlarla Koşan Kadınlar, kadın psikolojisini mit, masal ve öykülere dayandırarak inceleyen bir kitap. Feminist bakış açısıyla kaleme alınan kitap genç, yaşlı her yaştaki kadın için yaratmak, güçlü olmak ve hissetmek adına önemli yöntemler önermekte.
Kitabın yazarı Clarissa Pinkola Estes, 1971 yılında başladığı Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı yirmi yılı aşkın bir süre sonunda tamamladı. Vahşi kadın olarak anlattığı doğallık, masallarla büyüyen bu kadının hayatının her yerindeydi.
Büyük küpeler, büyük çiçekli şapkalar, uzun etekler ve şallarla kuşanıp kendini iyi hissettirebilen, köklerine ve geleneklerine bağlı ama aynı zamanda özgür bir kadın.Sevgi dolu, şefkatli ve iç görülü olmanın yanına erkeklere atfedilen özellikleri de koyabilmeyi başarabilen, duygusunu ve aklını, his ve enerjisini doğru yerlerde kullanabilen bilge bir kadın.
Kurtlarla Koşan Kadınlar özetle “Nasıl Kadın Olunur?” sorusuna verilen uzunca bir cevaptır. Başlarda bilimsel olmadığı gerekçesiyle 40 yayımevi tarafından reddedilirken bugün 37 dile çevrilen bir şaheser.
Clarissa Pinkola Estes’in “tüm sevdiklerime ve hala kayıp olanlara” ithafıyla yayımlanan Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabı 16 bölüm ve 542 sayfadan oluşmaktadır. Bu bölümlerden her birinde bir masal ve masallardan yola çıkılarak “vahşi kadın” arketipi hakkında incelemelerin yapıldığı alt başlıklar yer almaktadır. Clarissa, çeşitli mit, masal ve öykülerden yola çıkarak çok eski zamanlardan bu yana kadınların sosyal hayattaki, iş hayatındaki, aile hayatındaki, cinsel hayattaki, anne olarak, çocuk olarak, ilham kaynağı olarak, yaratıcı güç olarak, sanatçı olarak değişimini, aslında ne olması gerektiğini ve ne olmaması gerektiğini anlatmaya çalışmaktadır.
Kadınlara, tutkularını, güçlerini, yeteneklerini, gerçek evlerini, yaralarını, ayağa kalkışlarını, çocukluklarını, cinselliklerini, doğallıklarını ve özgürlüklerini hatırlatmaya çalışır. Kadınlar kendilerini keşfetmeli, iç dünyalarını görmezden gelmemeli ve kendilerine değer vermelidir. Eril güç ve sorumluluklar altında ezilmemeli, fedakarlıklar uğruna kendi benliklerini kaybetmemelidir. Clarissa’ya göre vahşi doğa insanı büyük ölçüde bütünler.
Tüm vahşi hayvanların dişisi gibi, kadınların da sezgileri vardır.
Kadınların içgüdüsü ile bağı koptuğunda dişil imgelerle güçler tam olarak gelişemez. Clarissa bu durumu, bir kadının temel kaynağından yoksun kaldığı zaman yüksüzleşerek içinin boşalması şeklinde ifade eder. Tam tersi durumda ise “Sezgiye sahip çıktığımızda, yıldızlı göğe benzeriz: Dünyaya binlerce göz aracılığıyla bakarız.”
Dişil enerji ve sezgi doğuştan gelebileceği gibi sonradan da öğrenilebilir. Bunun için kadının çevresinde iyi bir örneğin yani iyi bir annenin olması önemlidir. Avcılardan ve av olmaktan korunabilmek, tehlikeyi önceden sezip kaçabilmek, doğru olanı seçebilmek, kaybolduğumuzda evimizi geri bulabilmek, doğru eşi ve doğru işi seçebilmek, sevebilmek ve sevilebilmek gibi hayati meseleler kadınlığa, anneye, sezgiye, deneyime ve doğayı iyi bilmeye bağlıdır. Yazar tüm bunları, derlediği mit, masal ve öykülerin içinden detaylarıyla anlatmaktadır:
“Hem safdil kadın, hem de içgüdüleri zedelenmiş kadın için tedavi aynıdır: Sezgilerinizi, içsel sesinizi dinleme alıştırması yapın; sorular sorun; merak edin; gördüklerinize bakın; duyduklarınıza kulak verin; sonra da doğru bildiğiniz şeye göre davranın. Bu içgüdüsel güçler ruhunuza doğuştan kazınmıştır.”
Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabı ile ilgili olarak yukarıda yer verdiğim özetinin dışında Clarissa’nın kadınlara önerilerinden kısaca bahsetmek yararlı olacaktır. Clarissa kadınların dişil enerjilerini, sevgi ve şefkatlerini hiç kaybetmemesi gerektiğini savunur. Kendisi de tam olarak böyle bir kadındır. Ona göre her kadının mutlaka bir tutkusu vardır ve tutkusunu bulamayan kadın iflah olmaz. Her kadın doğuştan yaratıcıdır. Yaratıcılık hiç kimsenin tekelinde değildir. Biz istesek de istemesek de en büyük yaratıcılık, tutkularımızdan ve acılarımızdan gelir. Clarissa, kendi acılarınızı, yaralarınızı bilin, keşfedin, atalarınızın acılarını, yaralarını araştırın, bilin, çünkü acılar ve travmalar çok büyük bir yaratıcı güçtür, der.
Ona göre yaralarımız birer kapıdır.
KİTAPTAKİ 19 MASAL
Kitap, içinde masal olarak anlatılan on dokuz metin vardır fakat bunların dışında da ders verici ve vahşi kadın arketipine dair motifler barındıran birçok kısa anlatı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, La Loba (Kurt Kadın), La Mariposa (Kelebek Kadın) ve Yabanıl Kadın’dır. Geri kalan on dokuz ana metnin adı ve içeriklerine ilişkin özet bilgilerse sırasıyla şu şekildedir:
Dört Haham (Ruhun, ruhsal olanın, sanatın önemi)
Mavi Sakal (Safdil kadınlar ve safdil kadınların av olması, koklamanın önemi)
Bilge Vasalisa (Gizemleri merak etmek, sormak ve yüzleşmek gibi dokuz önemli ödev)
Manawee (Kadınların ikili doğası, ikinin gücü, acımasız olmayı becermek ve içerideki kadın)
İskelet Kadın (Sevginin ilk ve son evreleri, sevgili)
Çirkin Ördek Yavrusu (Ait olunan yerin bulunması)
Yanlış Zigot (Ait olunan doğanın yaratılması)
Kırmızı Ayakkabılar (Sekiz tehlikeli tuzak ve zedelenmiş içgüdülerin iyileştirilmesi)
Fok Derisi, Ruh Derisi (Evin yolunu bulmak, kendine dönüş)
La Llorona (Yaratıcı hayatın beslenmesi)
Küçük Kibritçi Kız (Yaratıcı hayatın beslenmesi)
Üç Altın Saç (Yaratıcı hayatın beslenmesi)
Baubo (Kutsal bir cinselliğin yeniden ele geçirilmesi)
Çakal Dick (Kutsal bir cinselliğin yeniden ele geçirilmesi)
Bir Ruanda Gezisi (Kutsal bir cinselliğin yeniden ele geçirilmesi)
Hilal Ayısı (Öğretmen olarak öfke ve haklı öfke, öfkenin ve bağışlamanın sınırları)
Kurumuş Ağaçlar (Zedelenmiş içgüdü ve öfke, bağışlamanın dört evresi)
Altın Saçlı Kadın (Öldüren sırlar, ölü bölge, yara izi klanına üyelik)
Elsiz Kız (Alt dünyada sevgiyi bulmak, ruhun hırpalanması, vahşi kadının dünyası)
CLARİSSA PİNKOLA ESTES KİMDİR?
Clarissa Pinkola Estes, 27 Ocak 1945’te ABD’nin Kızılderililerin yurdu anlamına gelen Indiana eyaletinde dünyaya gelir. Meksika asıllı ailesinin ülkeden sınır dışı edilmesiyle 5 yaşındayken Macar bir aileye evlatlık verilir. Çocukluk yıllarından itibaren içinde bulunduğu, büyüyüp yetiştiği bu bölge Doğu Avrupa kökenli mültecilerin yaşadığı bir bölgedir. Çok kültürlü bir bölgede yetişmesi Clarissa’ya farklı diller öğrenme ve bu dillerin masallarına hakim olma becerisi katmıştır.
Bugüne kadarki tüm çalışmalarında küçükken yaşadığı ailevi ve sosyal travmalarının etkisi görülmektedir. Fakat o bu travmaları, yaraları acı çekmek için değil güç almak için kullanır. Tüm kadınlara da bu görüyü öğretmeyi kendine amaç edinir.
1981 yılında Union Enstitüsünü etnoklinik alanındaki doktora derecesiyle bitiren Clarissa, Uluslararası Psikanalitik Kurumu tarafından Jungcu Psikanalizm Diplomatı seçilir ve bir dönem Jung Eğitim ve Araştırma Merkezinin başkanlığını da üstlenir. Hem bilimsel hem de edebi çalışmalara sahiptir.
.Nota ve Tınıyla...
macit.soydan@gmail.com
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort