Ankara'lıydı. 

TED Ankara Koleji'nin parmakla gösterilen en güzel kızlarından biriydi. Hatta belki de en güzeli... 

Koleji bitirdikten sonra American Export Lines isimli New York merkezli seyahat şirketinin Ankara acenteliğinde çalışmaya başladı. İyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyordu. Şefliğe kadar yükseldi. Önü açıktı..

Başlıkta da belirttiğim gibi doğum ismi Suna'ydı. 

Türkiye onu, 

"FİLİZ AKIN" olarak tanıdı. 

İşini seviyordu ama kader ağlarını örmeye başlamıştı. 

Bir gün karşısına çok sevdiği lise arkadaşı Oya San'ın annesi çıktı. Onun ısrarı ile Artist Mecmuası'nın düzenlediği yarışmaya fotoğrafını gönderdi ve 1962 yılında birinci oldu. İşi ve üniversiteyi bırakıp annesiyle birlikte İstanbul'a gitti. 

İlk filmi Göksel Arsoy ile başrolünü paylaştığı Akasyalar Açarken'di.

Sinema kariyerinde başta Cüneyt Arkın, Ediz Hun ve Kartal Tibet olmak üzere, Ayhan Işık, Sadri Alışık, Yılmaz Güney, Tarık Akan ve Kadir İnanır da dahil, döneminin neredeyse bütün erkek yıldız oyuncularıyla başrolü paylaşma fırsatı buldu. 

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile birlikte "Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası" olarak anıldı.

"Asil, modern, kentli ve zarif davranışlarıyla"  sinema tutkunlarının hayranlığını kazandı.

Yine de "Beyaz perdenin Avrupai yüzü, kolejli kızı, sarışın yıldızı" sıfatları ön plana çıktı.

Birçok filmde başrol oynadı, ödüller kazandı, kitaplar yazdı. 

Evlilikler yaptı. 

Sinemada "Yumurcak" olarak tanınan oğlu İlker İnanoğlu ile de kamera karşısına çıktı. 

21 Mart günü kaybettik... 

Uzatmanın bir anlamı yok. Kendisiyle ilgili her türlü bilgi zaten medya tarafından paylaşıldı. 

Ben onu daha çocuk yaşta aşık olduğum kadın ve Kolejli kız Suna olarak hatırlayacağım. 

Işıklar İçinde Uyusun. 

Nota ve Tınıyla... 

macit.soydan@gmail.com