Sene 1964...
Bir restoran var. İsmi "Kazan" Çankaya taraflarında.
Ankara'da yaşayan herkesin özellikle o dönemde en çok rağbet ettiği mekanlardan biri.
Fiyatlar keseye uygun. O yüzden de her kesimden insana rastlamak mümkün.
İşçisi, memuru, politikacısı, sanatçısı bir kır kahvesi havasında olan restoranda neredeyse burun buruna oturup yemeklerini yiyip, sohbetlerini yapabiliyorlar. Çevrede ne güvenlik ne de bir koruma ordusu var.
Bu hafta aynı yıl içinde "Kazan" ile ilgili yayınlanan dört ayrı habere yer vermek istedim sizlere. Buyrun birlikte okuyalım...
1 - Çankaya'nın Kazan'ı..
Çankaya'da bir restoran açılmış ben tatildeyken. Çok güzel. rahat yemek yenen bir köşe. Hitit motivleri, bakırlar, hasır lâmbalar, mavi boncuklarla yerli, servisi, ve mutfağıyla Avrupalı.
Mutfakta başında bone ile kim çalışıyor biliyor musunuz ? Hacettepe'lilerin sevgilisi Renan Yaman. Mimarlık okumuş, sonra otelciliğe merak sarmış. Avrupa'nın ünlü mutfaklarında çalışmış çalışmış bir adam. Kazan'da iyi bir restöratör örneği vermek için çırpınıyor şimdi.
Restoranın öteki ortağı da Fuat Ökmen. Hayatında hiç bu tür işlerle uğraşmamış ama şimdi fena halde merak sarmış. Ankara sosyetesi Kazan'da buluşuyor şimdi, Çankaya'nın en güzel yerinde oturup bir yanda ışıklar içinde uzanan şehri, bir yanda Hitit motifleriyle bezenmiş bakırlar, seramikleri seyretmek çok zevkli.
Bir başka masada ise devlet dairesinde memur olarak birlikte çalışan bir grup eşleriyle bol şamatalı bir sohbete girmişler ama kimse de rahatsız değil.
Bakanlarımız da çok hoşlanıyor bu köşeden. Çalışma Bakanı Bülent Ecevit, Devlet Bakanı Malîk Yolaç, Turizm ve Tanıtma Bakanı Ali Ali İhsan Göğüş, öğle yemeklerini burada yiyorlar çok zaman.
2 - Kazan yeniden açıldı.
Çankaya'nın Kazan'ı yeniden açıldı. Öğle saatlerinde politikacılarla, aksamları yabancılarla doluyor. Güzel bir yemek isteyen çiftler, Ankara'ya tepeden bakmaktan hoşlananlar da çok geliyor Kazan'a. Tanınmış işadamlarından Ali Rıza Çatık da bunlardan biri sanırım. Karısıyla birlikte sık sık görüyorum Kazan'da.
Salı akşamı Turizm Bakanlığı Müsteşarı Sedat Yolga Belçika'lı misafirlerini ağırlıyordu Kazan'da. Belçika'nın Turizm Komiseri küçük bir grupla gelmişti Ankara'ya. Yemekler, kokteyller birbirini kovalıyor şereflerine.
Kazan'ın yeni ahçısı Hasan Aslan da bütün hünerini gösterdi misafirler şerefine, Belçikalılar özellikle vezir parmağı tatlısıyla çok ilgilendiler. Vezir Parmağı'nın tatlı diye yenmesine de ayrıca şaşırdılar.
Kazan'da İmar ve İskan Bakanı Celalettin Uzer, eşi ve çocukları da vardı o akşam. Uzer'ler restoranın üzerinde oturuyor zaten. Daha doğrusu Kazan'ın sahibi Fuat Ökmen, Uzer'in kiracısı oluyor. Ev sahibi - kiracı münasebetlerinin iyi olduğu anlaşılıyor. Uzer'in Çankaya'nın en güzel yerine kurulmuş baba ocağı uzun bir macera geçirmiş bugüne kadar. Önce önünden geçen asfalt yüzünden ikiye bölünmüş, şimdi de bir kısmı kiraya verilmiş.
İmar İskan Bakanı, Ankara'yı güzelleştirmek için yaşanan bu maceradan şikayetçi görünmüyor pek. Uzer, dünyanın en rahat adamı zaten, hele özel hayatında çok şakacı. Efkarlandığı zaman evinin üst katındaki atölyesine çıkıp resim yapıyor zaten. Bütün efkarını kötü ruhları renklendirerek dağıtıyor.
Kazan'da İstanbul'un basın yokuşu patronlarından Erol Simavi de vardı. Genç işadamlarından Rahmi Koç, Can Okan ve İsmet İnönü'nün damadı gazeteci Metin Toker ile birlikte yemek yiyorlardı. Çiğdem Koç, İstanbul'a yerleşti artık. Ankara'ya kısa süreler için gelecek. Rahmi Koç, Vehbi Koç'un sorumluluğunu yüklendikten sonra işlerini İstanbul'da yürütmeye karar verdi. Evlerini taşıdılar.
Ankara'nın yıldırım kardeşleri, Engin ve Akşin'i de gördüm Kazan'da. Biri, Akşin Bilgin yeni evli. Fethi Doğançay'dan henüz ayrılan Engin Alpay yeni dul pozunda. Bu iki kardeşe bakarak evlilik ve ayrılık üzerine yorum yaptı bazı kimseler. Böylesine bir hikayeye insan ne yorum yapacağını da şaşırıyor doğrusu.
3 - Kazan'da bir balerin.
Çankaya'nın Kazan'ı akşamları da, öğle saatleri de çok kalabalık oluyor. Öğle saatlerinde politikacılar başka bir kazan kaynatıyorlar burada. Bakanlar kurulunun toplantıları burada devam ediyor. En çok gelen bakan da Orhan Öztrak. Ankara'ya Çankaya'dan bakarak İçişleri'nin meselelerini çözmeye çalışıyor, biraz da CHP'nin meselelerini.
Diplomatlar arasında Sadi Kavur çok seviyor Kazan'ı, bütün misafirlerini burada ağırlıyor. Sadi Kavur'un beklentisi hala sona ermedi Ankara'da. Bir aralık Cenevre'ye gittiği söylendi ama bu söylentinin gerçekleşmesi bir kanun meselesiymiş. Oysa Dışişleri Bakanlığı teşkilat kanununu bile çıkaramadı hala!
Salı akşamı Kazan'da çok hoş bir kadın vardı, yeşil gözlü, beyaz saçlı güzel bir kadın. Artık genç değil ama gözlerinin başka bir parıltısı, başka bir zarafeti var. Tam bir lady.
Türkiye'ye baleyi tanıtan ünlü balerin Ninette De Valois idi bu zarif kadın. Yanında Metin And ve Konservatuarın bale öğretmeni heyecanlı heyecanlı bir şeyler konuşuyordu. Bir çok masa hayran seyretti bu kadını. Çoğu balerin olduğunu, bir zamanlar bütün dünyada hayranlıkla alkışlandığını bilmiyor, ama kim bu kadın acaba diye merak ediyordu.
Salı akşamı Kazan'da denizciler çoktu, beyaz üniformalı Amerikan denizcileri. Eşleri kürkler içinde, onlar beyazlar, biraz garip bir tezad değil mi?
4 - Kazan Restoran'da
Kazan'ın yakışıklı müdürü Kerman Beleger'den ders alıyor bazı kadınlar... Ne dersi derseniz, tabiî yemekle ilgili bir ders. Muz ve şeftali flambenin masa başında yapılışı bir çok kadının çok hoşuna gitmiş, evlerinde de yapmak için öğrenmek istiyorlar... Akşamları şöminenin alevleriyle muzların, şeftalilerin alevleri birbirine karışıyor, çok hoş bir dekor oluyor Kazan'da.
Salı akşamı güzel bir kalabalığı vardı Kazan'ın. Bir köşede Orhan Öztrak ve arkadaşları, bir köşede Orhan Erkanlı ve Erol Simavi, ortalarda Nihat Erim ve Vehbi Koç, yanda da Muammer Erten ve eşi.. Erol Simavi'nin yanında eşi de vardı, istanbul'dan Adana'ya gidiyorlarmış, iki geceyi de Ankara'da geçiriyorlar.
Belma Simavi çok hoş bir kadın, Kazan'ın güzel barında otururken bütün gözler ona çevrildi.
*****
Gördüğünüz gibi o dönemde yukarıda da belirttiğim gibi her kesimden insan Kazan'da buluşup hem yemeklerini yiyiyorlar, hem de sohbet edebiliyorlardı. İçlerinde sonradan Başbakan olan Bülent Ecevit ve Nihat Erim'in de olduğu bu zümre herkesle birlikte aynı restoranın masasını paylaşabiliyorlardı.
Kavga yok, gürültü yok.. Siyasi çekişme yok...
İyiymiş değil mi ?
Darısı günümüze...
NOT : Araştırmacı - Yazar Metin Turhan Arşivi'nden alınmıştır..
Nota ve Tınıyla..
macit.soydan@gmail.com
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort