Bu pazar günü şöyle bir geçmişe gidip sizinle hüzünlü bir hikayeyi paylaşmak istedim.
Derler ya, kelebeklerin ömrü uzun olmaz diye.
Doğruymuş...
Hepiniz izlemişsinizdir;
Adeta bir yıldızlar topluluğundan oluşan "Hababam Sınıfı"nı...
Filmde bir sahne vardır.
"Şimdi huzurlarınızda hababam sınıfı vokal grubu" diye sunumunu yapar Tulum Hayri...
Ve şarkı başlar.
Sen gidince bak neler oldu, kalbimin ucu yandı tutuştu,
Şu dünyanın düzenine bak, benim sevgilim neden yok oldu.
Hop trililaylay aylay lilaylom, hop trililaylay laylay lilaylom...
Ah bu dertler canıma yetti, çekilen acılar nedense çabuk bitti,
Şu dünyanın haline bak, giden sevgilinin yenisi geldi.
***
O dönemde hepimizin severek dinlediği, gerçekte kimlerin, hangi grubun söylediğini pek bilmediğimiz ama dillerimize pelesenk olmuş o içimizi coşturan şarkı...
Kaderin bir cilvesi midir bilinmez ama nakarat kısmında söylenen olmuş; sevenlerinin kalpleri, bu sevdiğimiz şarkıyı söyleyen gruptaki 3 gencecik insanın bedenleri yanmıştır...
***
Nasıl mı ?
Başlayalım o zaman "bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde" diye masal gibi başlayan ama hüzünle biten yaşanmış hikayemize...
Gencecik 5 fidan varmış, aynı okulda yani Kabataş Erkek Lisesi'nde okuyorlarmış.
Rıfat Eke, Altan Eke, Ender Akacan, Behzat Kutlubağ ve Bülent Ortaç...
Sonrasında yine aynı üniversitede eğitimlerine devam ederlerken, diğer yandan da çok sevdikleri müziği hobi olarak yapmaktan çıkarıp profesyonel bir şekilde gerçekleştirmeye karar vermişler.
Aralarına 7 yaşındaki grubun maskotu Ercan Ateş'i ve assolist olarak Ayşe Sütçü'yü (grup Ayşe'nin evlenip müziği bırakmasından sonra yeni solist olarak Azize Gencebay ile yola devam etmiş, onun da Orhan Gencebay ile evlenip müziği bırakmasının ardından da Ülkü Üst ile müzik hayatlarını sürdürmüşler) alarak grubu kurmuşlar ve adını ise "Beyaz Kelebekler" koymuşlar.
Her şey planladıkları gibi gitmiş.
Öyle ki ünleri Türkiye'yi aşmış, şarkıları dünya listelerine girmeyi başarmış, Hollanda müzik listesinde 1 numaraya yerleşmiş..
***
Yirmili yaşlarının başlarında herkese nasip olmayan bir başarı yakalamışlar. Dönemin en ünlü gazinolarıyla anlaşmalar yapmış, İran Şahı'nın özel misafiri olarak sarayda 14 gün konuk edilip 6 konser vermişler.
Onlar için yeni yıl, yeni umut ve başarı demekmiş...
Takvimler 18 Ocak 1970'i gösterdiği zaman bu tarihin zihinlerine kazınacağını ve bir daha o eski günlerine dönemeyeceklerini bilmiyorlarmış.
Maksim Gazinosu'nda programları bitmiş, Adapazarı'ndaki konserlerini vermek üzere 18'ini 19' una bağlayan gecede iki araçla yola çıkmışlar. Öndeki araçta yapımcıları ve iki arkadaşları diğer araçta ise grubun üyesi 5 genç..
Şakalaşmalar ve esprilerle güle oynaya bir yolculuk yaptıkları sırada, bir anda karşılarına çıkan kamyon bulundukları aracı altına alıp şarampole yuvarlamış, aracın deposu alev alıp patlamış, 3 genç müzisyen Rıfak Eke(24), Altan Eke(27) ve Behzat Kutlubağ(23) yanarak can vermiş, araçtaki diğer arkadaşları kurtulmuş..
Kurtulmasına kurtulmuşlar ama kazanın farkında değillermiş. Adapazarı'na gidip arkadaşlarının geç kalışları için özür dilemişler ve eksik bir şekilde konsere başlamışlar. Acı haber onlar sahnedeyken gelmiş..
Arkadaşlarının "Bembeyaz Kelebek" olup uçtuklarını, terk-i diyar ettiklerini öğrenmişler...
Güzel başlayan masal bu sefer güzel bitmemiş, geride dinleyenlerinde ve arkadaşlarında asla unutulmayacak, şarkıları dinlenildiği zaman hatırlanacak bir hüzün bırakmış...
Üç müzisyenin ölümü üzerine grup bir daha eski günlerine dönememiş...
Sürekli solistleri değişmiş, arkadaşlarının onlarda bıraktığı tarifi imkansız acıdan dolayı toparlanamayıp 1980 yılında dağılmışlar..
Bazılarımız Hababam Sınıfı'nda onların şarkılarını, yine dönemin efsane oyuncu kadrosundan izleyip gülüp eğlenirken altında bambaşka bir acının yattığını tabii ki bilemezdik.
Ama, bugünden itibaren yine televizyonlarda filmi seyrederken biraz daha hüzün dolacak içimize. O haylaz öğrencileri bir bir kaybederken "Ateş Böceği" şarkısı eşliğinde biraz daha burkulacak içimiz.
"Sen Gidince Bak Neler Oldu" sözünde alkış tutmak yerine gözyaşımız akacak gizlice. Ya da, "Neler Oluyor Hayatta", "Bütün Aşklar Tatlı Başlar" şarkılarını radyoların nostaljik parçalar bölümünde duyduğumuzda ayrı bir üzüleceğiz...
İşte milyonların kahkahalar atarak izlediği o film aslında derin öyküler barındırıyordu içinde.
Ölümsüzleşen eserleriyle günümüze ışık saçan, hareketli şarkılrının altında derin acılar yatan, ne zaman dimdik ayağa kalksalar ansızın dalları kırılan, ruhumuza ferahlığı, hayatımıza renkleri, gönlümüze nostaljiyi bırakıp bizlerden tek tek kopup kanatları kırılan bir BEYAZ KELEBEKLER geçti bu hayattan...
Nota ve Tınıyla...
macit.soydan@gmail.com
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort