Son iki ayımıza damga vuran isimler Sıla, Narin, Rojin ve diğerleri … saymıyorum diğer bütün güzel canları .
Birinin akıbetini bilmemekle beraber diğer ikisi yaşamları ellerinden alınmış kız çocukları hatta kız bebek . Ağlıyoruz üzülüyoruz. Fakat uzaktan seyrediyoruz . Küresel ölçekte olduğu gibi üzülerek ülkemizde de benzerlikler gösteren kız çocuklarının yaşadığı zorluklar konusundaki dramatik tabloları, istatistikleri sıralayacak değilim.Tüm dünyada vehamet ortada. Oysa kız çocuklarının yaşadığı tek sorun ebeveyn ve çocuğa bakım verenlerin, çocuk için yeterince donanımlı bir rol modeli olamadıkları için ya da çağın gerisinde kaldılarsa çocukların toplumsallaşmaları gecikmesin diye ebeveyleri eğitmeye yönelik projeleri konuşmak olsun isterdim.
BM, 2024 yılın odak noktası, küresel olarak sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmanın kesin bir yolu olarak kadın haklarına yatırım yapmaktır diyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında belirlenen ve her yerdeki hükümetler tarafından onaylanan Sustainable Development Goals yani Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH) ulaşma yolunda 2030 son tarihine yalnızca altı yıl kala, UN WOMEN BM Kadın Birimi'nin yeni amiral gemisi raporu Gender Equality cinsiyet eşitliği eğilimlerini vurguluyor ve oyunun kurallarını değiştirebilecek altı eyleme işaret ediyor. BM bunu başarmak ve SDG yani SKH'lerin uygulanmasını canlandırmak için Altı Geçiş olarak bilinen altı temel yatırım yolu belirledi.
Sözkonusu 6 maddeye başka bir makalede odaklanacağım . Her geçişin cinsiyet eşitliğiyle bağlantısı var. Peki ya kız çocukları ne durumda ? Bugün Dünya Kız Çocukları Günü ! Kız çocukları bu durumun ve cinsiyet eşitsizliği döngüsünün neresinde ? Çocuk gelinler ,sırtından sopa çekilmemiş kaşık düşmanı kızların maruz kaldığı zorluklar, göğüsleri dikkat çekmesin diye sırtı kambur yürütülen kızların yaşadığı meşakkatler, aile içi fiziksel ve psikolojik şiddet, anne ölümleri ve diğer sağlık komplikasyonları yaşama riskine daha fazla maruz kalıyor. Ek olarak, çocuk evliliği yoksulluk ve cinsiyet eşitsizliği döngülerini sürdürüyor çünkü genç yaşta evlendirilen kızların eğitimlerini tamamlama olasılıkları daha düşük ve genç yaşta çocuk sahibi olma olasılıkları daha yüksek.
Öncelikle aile ve ebeveynin kız çocuklarına yönelik şiddeti, derin tarihi kökleri olan ve bireyler ve toplumun tamamı üzerinde önemli bir etkiye sahip olmaya devam eden üzücü ve yaygın bir sorundur. Aileler içinde kız çocuklarına yönelik kötü muamele, tarih boyunca uzun süredir devam eden bir sorun olmuştur. Birçok kültürde ve toplumda, kızlar erkeklerden aşağı görülmüş ve sıklıkla kendi hanelerinde ayrımcılığa ve istismara maruz kalmışlardır. Geleneksel cinsiyet normları ve ataerkil inançlar, ebeveynler de dahil olmak üzere aile üyeleri tarafından kız çocuklarına yönelik şiddetin devam etmesine katkıda bulunmuştur. Bu tarihsel bağlam, modern zamanlarda kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddetinin yaygınlaşmasının temelini oluşturmuştur. Aile ve ebeveynin kız çocuklarına yönelik şiddetinin etkisi derin ve kapsamlıdır. Aile üyeleri, özellikle de ebeveynleri tarafından istismara uğrayan çocuklar, hem anında hem de uzun vadede fiziksel, duygusal ve psikolojik zarar görme riski altındadır. Bu tür şiddetin neden olduğu travma, çocuğun ruh sağlığı, öz saygısı ve gelecekte sağlıklı ilişkiler kurma yeteneği de dahil olmak üzere çocuğun refahı üzerinde kalıcı etkilere sahip olabilir. Ek olarak, kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddeti, nesiller boyunca devam edebilen ve sorunu daha da kötüleştiren istismar döngülerine katkıda bulunur.İşte döngünün bir başka noktasını daha yakaladık.
Çok sayıda önemli isim, araştırmaları, savunuculuk ları ve aktivizmleri aracılığıyla kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddeti alanına katkıda bulunmuş. Çocukluk travması ve istismarın uzun vadeli etkileri üzerine çalışmalarıyla tanınan İsviçreli psikolog Dr. Alice Miller'dır. Dr. Miller'ın çığır açan araştırması, aile içi şiddetin çocuklar üzerindeki etkisine ışık tutmuş ve küresel ölçekte bu soruna ilişkin farkındalığın artmasına yardımcı olmuş olması dikkat çekici. Bir diğer önemli isim, aile içi şiddet de dahil olmak üzere istismarın psikolojik etkileri hakkında kapsamlı yazılar yazmış olan Amerikalı psikiyatrist ve travma uzmanı Dr. Judith Herman'dır. Dr. Herman'ın çalışmaları, kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddetinin karmaşık dinamiklerini anlamamızda etkili olmuştur.Kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddetini ele almada önemli katkılarda bulunan etkili kişilerden biri de , çocuk cinsel istismarından kurtulan ve çocuk istismarının önlenmesi ve çocukların korunması için önde gelen bir savunucu haline gelen Erin Merryn'dir.
Merryn'in çalışmaları, Erin Yasası'nın birkaç eyalette kabul edilmesi de dahil olmak üzere, aile içindeki istismarı tanımanın ve bildirmenin önemi konusunda farkındalığı artırmaya yardımcı olmuştur. Bir diğer etkili isim, çocuk doktoru ve çocukluk travması önleme savunucusu olan Dr. Nadine Burke Harris'tir. Dr. Burke Harris'in aile içi şiddet de dahil olmak üzere olumsuz çocukluk deneyimlerinin etkisi üzerine yaptığı araştırma, istismarı önleme ve ele almayı amaçlayan kamu sağlığı girişimlerini şekillendirmede etkili olmuştur. Bu etkili kişiler, kız çocuklarına yönelik aile ve ebeveyn şiddeti alanında ilerleme sağlanmasında ve toplumda olumlu değişimin teşvik edilmesinde hayati bir rol oynamıştır.
Tarihsel olarak, çocuklar, özellikle kızlar, her zaman çatışmalardan ve savaşlardan, depremlerden, salgınlardan en çok etki alan ve kırılganlıkları en yüksek bireylerdir. Suça sürüklenen organları çalınan kız çocukları var bu dünya üzerinde . Savaş zamanlarında kızlar genellikle ailelerinden ayrılır, evlerinden çıkarılır ve eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim den mahrum bırakılır. Silahlı gruplar tarafından sömürülmeye, çocuk asker olarak zorla askere alınmaya ve fiziksel ve cinsel şiddete karşı ve beden bütünlüğünü bozacak herhangi bir eyleme maruz kalma durumunda savunmasızdırlar. Savaş esnasında kız çocukların içinde bulunduğu durum,Gazze’den Lübnan'a , Sierra Leone'deki iç savaştan Suriye'deki devam eden çatışmaya kadar dünyanın dört bir yanındaki çeşitli çatışmalarda belgelenmiştir.
Savaş sırasında kız çocuğu olmanın etkisi derin ve uzun sürelidir. Çatışma bölgelerindeki kızlar genellikle fiziksel ve psikolojik travmalar yaşarlar ve bu travmalar ömür boyu sürebilir. Okulu bırakma, erken yaşta evlenme ve ayrımcılık ve sosyal dışlanma ile karşılaşma olasılıkları daha yüksektir. Eğitime ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliği, kırılganlıklarını daha da kötüleştirir ve daha iyi bir gelecek için fırsatlarını sınırlar., savaş sırasında kız çocuk olmak, şiddet, sömürü ve travma yaratan trajik ve korkunç bir istenmeyene maruz bırakılma durumudur. Çatışma ve savaşın tarihsel bağlamda görüyoruz ki , özellikle istismara ve sömürüye karşı savunmasız olan kızlar olmak üzere çocuklar üzerinde her zaman yıkıcı bir etkisi var. Malala Yousafzai gibi isimler, savaş sırasında çocuk kızların içinde bulunduğu kötü durum hakkında farkındalığı artırma ve haklarını savunmada önemli bir rol oynamıştır. Savaş sırasında kız çocuk olmanın etkisi derin ve uzun sürelidir ve onların refahı ve gelecek beklentileri için çok kapsamlı sonuçları vardır. Çatışmadan etkilenen bölgelerdeki kızları desteklemeye ve korumaya devam etmemiz ve herkes için daha barışçıl ve adil bir dünya için çalışmamız hayati önem taşımaktadır.
Kafasina savaş yüzünden bombalar yağan kız çocuklarının, barış zamanları da sürekli cinsiyete dayalı sebeplerden,safsatalardan dolayı bombardımana maruz kaldığını görmek de ne kadar üzücü Dünya çapında kızların karşılaştığı zorluklar, eğitime ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliğinden cinsiyete dayalı şiddete ve ayrımcılığa kadar çok sayıda ve karmaşıktır. Tarih boyunca kız çocukları çeşitli toplumlarda dezavantajlı ve dışlanmış, genellikle potansiyellerini gerçekleştirme ve hedeflerine ulaşma konusunda engellerle karşılaşmışlardır. Bu zorlukların etkisi derin olabilir ve yalnızca bireysel kızları değil, aynı zamanda ailelerini, topluluklarını ve toplumların tamamını etkileyebilir. Bugün dünyanın belli bölgelerinde hala sünnet edilen kızlar var. 107 ülke gezdim sadece bal börek hayat sana güzel dedikleri gibi değil mesele. Dünyanın en fakir coğrafyalarına da uzandım, keşke görmeseydim diyebileceğim ne adetler ne yoksulluklar ne çaresizlik yaşayan insanlar ve çocuklar gördüm yüreğimi acıtan.içimi burkan.
Dünya çapında kızların karşılaştığı zorluklarla başa çıkma alanında kilit isimlerden biri, bu az önce isminden söz ettiğim Pakistanlı kadın eğitimi aktivisti ve en genç Nobel Ödülü sahibi Malala Yousafzai. Malala, kızların eğitimi için yaptığı savunuculuk nedeniyle 2012'de Taliban tarafından düzenlenen bir suikast girişiminden kurtulduktan sonra uluslararası üne kavuştu. O zamandan beri kızların eğitime erişim hakları için konuşmaya devam etti ve zorluklar karşısında cesaret ve dayanıklılığın sembolü haline geldi.Kızlar için kızların eğitim için çalışan bir kadın da kadına ve kız çocuğuna yönelik bir şiddete kurban olacakmış neredeyse . Yerkürenin başka bir kitasında bu alanda etkili bir diğer kişi de Amerika Birleşik Devletleri'nin eski First Lady'si Michelle Obama olduğu söylenmekte. Michelle Obama, Let Girls Learn girişimiyle, eğitime erişimi genişleterek ve cinsiyet eşitliğini teşvik ederek dünyadaki kızları güçlendirmek için çalıştı.
Savunuculuk çabaları, farklı ülkelerdeki kızların karşılaştığı zorluklar hakkında farkındalığı artırmaya yardımcı oldu ve diğerlerini bu sorunları ele almak için harekete geçmeye teşvik etti.Proje başarılarını ve etki alanını bilmiyorum araştırmadan yorumlamak istemiyorum. Dikkat çekmek istediğim konu sadece liderler ya da üne sahip “celebrity” kişiler değil aynı zamanda tüm insanlık ailesinin, şu anda sadece bir kısmını saydığımız zorluklara maruz kalan kızlar için (ya da bu potansiyeli yaşayıp yaşamasın diye ) harekete geçmesini gerektiren bir durum kız çocuklarının eğitimi, can ,beden,zihin güvenliği, sağlığı ve esenliği.
Dünya çapındaki kızların karşılaştığı zorluklar eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimle sınırlı değil, aynı zamanda çocuk evliliği, insan ticareti ve cinsiyete dayalı şiddet gibi sorunları da kapsıyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler'e göre, her yıl yaklaşık 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce, hatta çok ufak yaşlarda çoğunlukla rızaları olmadan ve istekleri dışında evlendiriliyor. Bu uygulama yalnızca kız çocuklarının haklarını ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlıkları, refahları ve gelecekteki fırsatları üzerinde de ciddi sonuçlar doğuruyor.Bu zorluklara ek olarak, dünyanın birçok yerindeki kızlar yalnızca cinsiyetleri nedeniyle ayrımcılık ve önyargı ile karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Bu, liderlik ve karar alma için sınırlı fırsatlar, eşit olmayan ücret ve kaynaklara erişim ve hareket ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanması gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Bu tür sistemsel eşitsizlikler yoksulluk ve dışlanma döngüsünü sürdürerek kızların üzerlerine konulan kısıtlamalardan kurtulmasını zorlaştırmakta.
Çocuk kız evliliği, çocuk evliliği olarak da bilinir, dünyanın çeşitli kültürlerinde tarihi kökleri olan bir uygulamadır. Taraflardan birinin veya her ikisinin 18 yaşının altında olduğu bir evliliği ifade eder. Çocuk evlilikleri erkeklerde de gerçekleşebilir. ama çoğunlukla kızları etkiler. Bu uygulama, genç kızların sağlığı, eğitimi ve genel refahı üzerinde önemli olumsuz sonuçlara sahiptir. Tarihsel olarak, çocuk evliliği birçok toplumda kültürel gelenekler, yoksulluk, eğitim eksikliği ve cinsiyet eşitsizliği gibi çeşitli nedenlerle uygulanmıştır. Bazı kültürlerde, genç kızlar aileleri için ekonomik bir yük olarak görülür ve mali sıkıntıyı hafifletmek için küçük yaşta evlendirilir. Ek olarak, çocuk evliliği genellikle kadınların cinselliğini kontrol etmenin ve ataerkil normlara itaat etmelerini sağlamanın bir yolu olarak kullanılır.
Dünya üzerinde kız çocuk evliliğinin-çocuk gelinliğin tüm önemli olumsuz sonuçlarına rağmen, bunu saygı duyulması gereken kültürel veya dini bir uygulama olarak gören bazı bakış açıları da var. Bazıları çocuk evliliğinin kızları evlilik öncesi cinsel ilişkiden veya istenmeyen gebeliklerden korumanın bir yolu olduğunu savunurken, diğerleri bunun aile onurunu ve geleneklerini korumanın bir yolu olduğuna inanıyor. Ancak, çocuk evliliğinin genç kızların haklarını ve refahını baltaladığını ve zararlı cinsiyet normlarını ve uygulamalarını sürdürdüğünü kabul etmek önemlidir.
Daha mülteci kız çocuğu olmaktan, savaşta depremde, iltica ettikleri memleketlerde dışlanma olgusu dahil sorunlardan bahsetmedim bile .Hele engelli bir kız çocuğu olmak. Onlar için de yapacak şeyler var . Öncelikle kültürel çeşitlilik ve kapsayıcılık nedir her birimiz kendimiz kavramalıyız bu olguyu .Ancak o zaman mülteci bir kız çocuğun hayatına dokunmanın bir lütuf olmadığını ve dünya üzerindeki bütün çocukların ve dahi kız çocukların ebeveynleri kadar bizlerin de kız çocukları onlar . Göçmen kız çocuklarının karşılaştığı temel zorluklardan biri dil engelidir. İltica ettikleri ülkenin dili ya da İngilizce ana dilleri olmayabilir bu durumda yeni bir ülkeye geldiklerinde okulda ve toplum içinde başkalarıyla iletişim kurmalarını zorlaştırabilir. Bu, kendilerini ifade etme ve arkadaş edinme mücadelesi verirken izolasyon ve hayal kırıklığı duygularına yol açabilir.
Bu sorunu ele almak için, okulların ve toplum örgütlerinin göçmen kız çocuklarına dil destek hizmetleri sağlaması çok önemlidir. Bu, dil becerilerini geliştirmelerine ve yeni ortamlarında kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olmak için dil dersleri, özel dersler ve dil değişim programları içerebilir. Bu kaynakları sağlayarak, göçmen kız çocuklarının dil farkını kapatmalarına ve yeni toplumlarına daha etkili bir şekilde entegre olmalarına yardımcı olmak mümkün. Göçmen kız çocuklarının karşılaşabileceği bir diğer zorluk da kültürel farklılıklardır. Farklı gelenek, görenek ve değerleri olan yeni bir ülkeye taşınmak onlar için bunaltıcı ve kafa karıştırıcı olabilir. Yeni kültürel normlara ve beklentilere uyum sağlamakta zorluk çekebilirler, bu da yabancılaşma ve akranlarından kopukluk hissine yol açabilir.Bu zorluğun üstesinden gelmek için, okulların ve sivil toplum örgütlerinin hem göçmen kız çocukları hem de akranları için kültürel duyarlılık eğitimi sağlaması önemlidir. Kültürler arası anlayışı ve kabulü teşvik ederek, göçmen kız çocuklarının yeni ortamlarında kendilerini daha dahil ve saygın hissetmelerine yardımcı olabiliriz.
MIM CHI 360 Cultural Diversity and İnclusiveness programları da bunun için var. İlaveten , kültürel değişim programları ve etkinlikleri oluşturmak, göçmen kız çocuklarına kendi kültürel miraslarını başkalarıyla paylaşma ve kutlama fırsatları sunabilir, gurur ve aidiyet duygusunu teşvik edebilir. Dil engellerine ve kültürel farklılıklara ek olarak, göçmen kız çocukları yeni memleketlerinde eğitim ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişimle de karşı karşıya kalabilirler. Finansal kısıtlamalar veya uygun belgelerin olmaması nedeniyle, okula kaydolmak veya temel tıbbi hizmetlere erişmekte zorluk çekebilirler ve bu da genel refahlarını riske atabilir.Bu sorunu çözmek için, okulların ve sağlık hizmeti sağlayıcılarının göçmen kız çocuklarına, göçmenlik statülerinden bağımsız olarak destek hizmetleri ve kaynakları sunması çok önemlidir. Bu, sistemde gezmelerine ve gerekli hizmetlere erişimlerine yardımcı olmak için burs programları, mali yardım ve iki dilli personel içerebilir. Göçmen kız çocuklarının eğitim ve sağlık hizmetleri için eşit fırsatlara sahip olmasını sağlayarak, yeni ortamlarında gelişmelerine ve başarılı olmalarına yardımcı olmak da mümkün.
Sömürücü çalışma koşullarına maruz bırakılmış kız çocukları var bu dünya üzerinde.abilir. İş yerinde taciz, istismar , şiddete,pedofili sapıklara maruz kalma riski yaşayan çalışan çocuklar . fiziksel ve ruhsal sağlığı, çocukluğu iğdiş edilmiş kız çocukları var bu yerkürede. Olmasın istiyoruz ama var. Çalıştığı için okuyamayanlar da var.
Bu zorluklara rağmen, son yıllarda dünya çapında kızların karşılaştığı zorlukların ele alınmasında “Evet ama yetmez “ diyebileceğimiz önemli ilerlemeler kaydedildi. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi girişimler, cinsiyet eşitliği ve kızların ve kadınların güçlendirilmesi ile ilgili belirli hedefleri içerir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınmayı ve sosyal ilerlemeyi teşvik etmenin bir yolu olarak kızların eğitimine ve refahına yatırım yapmanın önemi giderek daha fazla kabul görmektedir.
Kız çocuk evliliği genç kızların haklarını ve refahını ihlal eden son derece zararlı bir uygulamadır. Kızların sağlığı, eğitimi ve genel gelişimi için çok kapsamlı sonuçları vardır. Çocuk evlilikleriyle mücadele için önemli çabalar sarf edilmiş olsa da, bu uygulamayı sona erdirmek ve tüm kızların tam potansiyellerine ulaşmalarını sağlamak için , onları ve ebeveynleri eğitmek için hala yapılması gereken çok iş var. Farkındalığı artırarak, politika değişikliklerini savunarak ve kızların eğitimini ve güçlenmesini destekleyerek, çocuk kız evliliğinin artık dünyadaki kız çocukları için bir gerçeklik olmadığı bir geleceğe doğru çalışabilecek olan kim var dersek hepimiz diyebiliriz.
Sonuç olarak, dünyadaki kızların karşılaştığı zorluklar çok yönlüdür ve hükümetlerden, sivil toplumdan ve uluslararası toplumdan kapsamlı ve koordineli bir yanıt gerektirmektedir. Cinsiyet eşitsizliğinin ve ayrımcılığın temel nedenlerini ele alarak ve kızların eğitimine, sağlığına ve haklarına yatırım yaparak, kızların gelişip potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir toplum yaratmaya yardımcı olabiliriz. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve dünyadaki tüm kızlar için daha iyi bir gelecek yaratmak için birlikte çalışmaya devam etmemiz , daha iyi bir dünyaya olan inancımızı ve umudumuzu kaybetmeden yol almak ve geleceğe zinde ,sağlıklı kuşaklar bırakmak için gereklidir. Sadece gelecek için mi ilerleyen yaşlarımızda bizlere değecek kişiler de o kız çocukları olacak. O kız çocuklarının hayatlarımızı kolaylaştırıcı etkileri olacak ya da aile kurmayı seçenler içinde çocuk sahibi olanların evlatları olacak bize yaşam yolculuğumuzda gereksinimi olan bir hizmeti bize sunacak olan .
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort