İklim Politikaları Özelinde Dünya Barışı
Dünya iklim değişikliğinin getirdiği benzeri görülmemiş zorluklarla boğuşurken, iklim politikalarının dünya barışını teşvik etmedeki rolü giderek daha önemli hale geldi. İklim politikaları, sera gazı emisyonlarını azaltarak, yenilenebilir enerjiyi teşvik ederek ve sürdürülebilir kalkınma uygulamalarını destekleyerek iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için hükümetler ve uluslararası örgütler tarafından uygulamaya konulan önlemlerdir. Bu noktada Dünya Barış Gününde , iklim politikalarının dünya barışı üzerindeki tarihsel bağlamını, önemli figürlerini ve etkilerini merceğe almak yerinde olacaktır.
Bu alana katkıda bulunan etkili kişileri analiz edecek, çeşitli bakış açılarını masaya yatırmak ve dünya barışını teşvik etmede iklim politikalarının hem olumlu hem de olumsuz yönlerine dair kısa bir analiz olsun bugünün hatta önümüzdeki haftanın konusu.
Yüksek ortalama sıcaklıklar, sıcak hava dalgaları, değişen yağış düzenlerinden ve deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan su baskınları ve su kıtlığı iklim değişimi işaretlerinin sadece bir kaçı ve şehirlerimizde her an karşılaştığımız ya da karşılaşma riskimiz olan olumsuz etkiler. Huzuru, barışı, refahı tehdit edici tüyler ürpertici değil mi ?
Okurken bile hemen geçmek isteyeceğiniz türden. İklim değişikliği insan güvenliğini, ekolojik güvenliği ve hatta uluslararası güvenliği etkilemekte.
Burada BM ve Çizgi Roman diyerek kar suyu karıştırayım kulağınıza. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki tartışmalara yansıyan barış ve çatışma üzerindeki etkilerine dair artan kanıtlar mevcut. SIPRI ve Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün (NUPI) İklimle İlgili Barış ve Güvenlik Riskleri projesi, bir dizi bilgi sayfasında, BM Güvenlik Konseyi'nin gündemindeki ülkelerde ve bölgelerde iklim, barış ve güvenlik arasındaki bağlantıları analiz etmiş vaziyette.
İklim değişikliği, barış ve güvenlik arasındaki ilişkide birbiriyle ilişkili konu ve bilgi sayfalarının bulgularını göstermenin yanı sıra çizgi roman, BM Güvenlik Konseyi'nin iklim değişikliğinden kaynaklanan karmaşık zorlukları ele almak için politikaları nasıl şekillendirdiğine dair öğrenilen dersleri de paylaşıyor(Cedric de Coning and Kheira Tarif -Publisher: SIPRI-SIPRI, Stockholm:- January, 2024).
İncelemek isteyenler için de şu notları bırakayım.
Bu arada SIPRI nedir diyen okuyucular için de şu notu ekleyeyim. Bu bir kısaltma. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü, Stockholm merkezli uluslararası bir enstitünün ismi. 1966 yılında kurulmuştur ve silahlı çatışma, askeri harcamalar ve silah ticareti ile silahsızlanma ve silah kontrolü için veri, analiz ve öneriler sağlar.
İklim politikalarının tarihsel bağlamı, bilim insanlarının insan faaliyetlerinin Dünya iklimi üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini ilk kez dile getirmeye başladığı 20. yüzyılın sonlarına kadar uzanmakta. Bu, iklim değişikliğini ele almak için uluslararası iş birliğinin zeminini hazırlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) 1992'de kurulmasına yol açtı.
Yıllarca, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için bağlayıcı hedefler belirlemek amacıyla Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması gibi çeşitli çığır açıcı anlaşmalar kabul edildi. İklim politikaları alanındaki kilit isimlerden biri,Türkçeye çevrilen ismi Tercih Sizin; İklim Krizini Nasıl Çözebiliriz? olan An Inconvenient Truth; belgeselindeki çalışmaları ve Climate Reality Project'in kurulmasındaki liderliğiyle iklim eyleminin önde gelen savunucularından biri olan eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'dur.
Gore'un çabaları, iklim değişikliğini ele alma konusunda acil ihtiyaç konusunda farkındalığı artırmaya ve ulusal ve uluslararası düzeylerde daha iddialı iklim politikalarına destek sağlamaya yardımcı olması bakımından öne çıktı.
Amazon’a bakarsak kitabı şöyle tanımlamış “Eski Başkan Yardımcısı Al Gore'un New York Times'ın 1 numaralı en çok satan kitabı, küresel ısınmayı durdurmak için harekete geçmezsek insanlığın gezegenimizin ve karşılaştığımız geleceğin yok edilmesine nasıl yardım ettiğinin şok edici gerçekliğini ortaya koyan cesur bir eylem çağrısıdır.”
Viking Books for Young Readers; Revize ed. basım (10 Nisan 2007) Viking bu kitabı yeniden uyarlamış: bu iklim kriziyle doğrudan yüzleşmekten başka seçeneği olmayan bugünün gençliği.Şöyle tarif ediyorlar kitabı. Dramatik tam renkli fotoğraflar, çizimler ve grafikler, Gore'un etkili ve net yazısıyla birleşerek küresel ısınmayı çok gerçek terimlerle açıklar: ne olduğu, buna neyin sebep olduğu ve görmezden gelmeye devam edersek ne olacağı. Uygunsuz Bir Gerçek, gençlerin küresel ısınmayı anlama şeklini değiştirecek ve umarım tarihin akışını değiştirmeleri için onlara ilham verecektir.
İklim politikaları alanındaki bir diğer etkili kişi ise 2010-2016 yılları arasında UNFCCC'nin İcra Sekreteri olarak görev yapan Christiana Figueres'tir. Figueres, küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin çok altında sınırlama taahhüdünde bulunmak üzere yaklaşık 200 ülkeyi bir araya getiren 2015 Paris Anlaşması'nın başarılı müzakerelerinde önemli bir rol oynadı. Diplomatik becerileri ve kararlı savunuculuğu, küresel iklim eylemini ilerletmede ve sürdürülebilir kalkınma yoluyla dünya barışını teşvik etmede etkili olmuştur.
İklim politikalarının dünya barışı üzerindeki etkileri çok yönlü ve kapsamlıdır. Olumlu tarafta, iklim politikaları çevresel bozulmanın, kaynak kıtlığının ve sosyal eşitsizliğin temel nedenlerini ele alarak çatışma riskini azaltmaya ve istikrarı teşvik etmeye katkıda bulunur. Temiz enerji teknolojilerini ve sürdürülebilir kalkınma uygulamalarını teşvik ederek, iklim politikaları iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için daha iyi donanımlı, dayanıklı ve kapsayıcı toplumlar inşa etmeye yardımcı olabilir.
Dahası, iklim politikaları emisyonları azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama konusunda ortak hedeflere ulaşmak için birlikte çalıştıklarında ülkeler arasında iş birliğini ve diyaloğu da teşvik edebilir. Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar, ülkelerin iklim eylemi konusunda iş birliği yapmaları ve şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmaları aracılığıyla güven oluşturmaları için bir çerçeve sağlar. Karşılıklı anlayışı ve paylaşılan sorumluluğu teşvik ederek, iklim politikaları gelecek nesiller için daha barışçıl ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmeye yardımcı olabilir.
Ancak, iklim politikalarının dünya barışı üzerindeki etkilerini incelerken dikkate alınması gereken olumsuz yönler de vardır. Olası bir endişe, bazı ülkeler iklim hedeflerini karşılamada orantısız bir yük taşıyabilirken, diğerleri emisyonları dış kaynak kullanarak veya anlaşmadaki boşlukları kullanarak fayda sağlayabileceğinden, maliyet ve faydaların eşitsiz dağılımı riskidir. Bu, özellikle iklim eyleminde adaletsizlik veya karşılıklılık eksikliği algısı varsa, ülkeler arasında gerginliklere ve çatışmalara yol açabilir.
Kısaca iklim değişikliğinin faturasının geri kalmış ülkelre kesilerek yoksul ülkelerin ve dahi yoksul halklarının kırılgan olan durumlarını daha da kötüleştirecek ve toplumsal çalkantılara ve hatta şiddetli çatışmalara katkıda bulunabiecek politikalar gütmemek esastır. Dahası, düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş, fosil yakıtlara veya diğer kirletici endüstrilere yoğun bir şekilde bağımlı olan belirli topluluklar veya sektörler üzerinde olumsuz sosyal ve ekonomik etkilere de sahip olabilir.
Bu sektörlerdeki iş ve geçim kaynaklarının kaybı, özellikle halihazırda çatışmaların veya eşitsizliklerin olduğu bölgelerde, sosyal huzursuzluğa ve siyasi istikrarsızlığa yol açabilir. Politika yapıcıların bu zorlukları ele alması ve kimseyi geride bırakmayan sürdürülebilir bir geleceğe adil bir geçişi sağlaması hayati önem taşımaktadır.
Bunun anlamı şudur toplumları sürüdürlebilirliğe ve sosyal refaha hazılamak enerji ve iklim politikalarını geçişe yönelik örgütlemek kadar önemlidir . Sonuç olarak, iklim politikalarının dünya barışı üzerindeki etkileri karmaşık ve çok yönlüdür ve küresel güvenlik ve istikrar için hem olumlu hem de olumsuz etkileri vardır. İklim politikalarının iş birliğini, sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı teşvik etme potansiyeli olsa da, düşük karbonlu bir ekonomiye geçişte eşitlik, adalet ve kapsayıcılık hakkında önemli sorular da gündeme getirir.
Her biri sıralı şekilde ele alınması gereken yaklaşımı esas alan düzenleyici kaide ve uygulamalarla , iklim politikaları söylem de kalmaktan öteye geçerek dünya barışına ve refahında katkıda bulunabilir. Ayrıca doğru şekilde doğru bir yönetişim anlayışı ile süreçleri yönetilmezse her an Nükleer bir silaha dönüşebilecek Nükleer enerji konusu gibi hassas bir konu olduğu da unutulmamalıdır.
Sera gazı emisyonlarını azaltmakta çabalar sürerken değişimin amansız ivmesi, gelecekteki emisyon azaltımlarına rağmen, antropojenik iklim değişikliğinin fiziksel etkilerinin halihazırda görünür olduğu ve önümüzdeki on yıllar boyunca devam edeceği anlamına gelse de,bazı Barış planlarının sadece masada ya da kağıt üzerinde kalarak hayata geçmemesi, eğitimde fırsat eşitsizliğine ve etik değerlerin yeterince insanın bilişsel zihin haritasına yerleşmemesi yüzünden oluşan mutsuz olumsuz sağlıksız manzaralara şahit olsak bile hala umut var.
Madem ki yıkılmadık ayaktayız bakış açılarımızı değiştirir ve yeterince odaklanırsak başarmak mümkün. Tüm konu başlıkları özelindeki anlatımların bir neticesi olarak, dünya barışının tarihi ve geleceği, bireylerin, örgütlerin ve hükümetlerin daha adil, sürdürülebilir ve uyumlu bir dünya inşa etme yönündeki kolektif çabalarıyla iç içedir. Zorluklar göz korkutucu olsa da, kalıcı barışa ulaşmanın potansiyel ödülleri ölçülemez.
Şefkat, cesaret ve yaratıcılıkla birlikte çalışarak, intradisipliner ezbersiz bilişsel ve davranışsal unsurları insanın fiziksel bedeni ile uyumlu CLC 360 Chi Lange Challenge yaklaşımlı eğitimin ve etik değerlerin yükselişin önünü açarak ,doğru dengeli iklim enerji politikaları ile kapsayıcı, çok kültürlülüğün çeşitliğin değerini kutsayarak niyetimizi ve samimiyetimizi koruyarak kararlı olmayı sürdürüerek barışın önündeki engelleri aşabilir ve herkes için daha parlak bir geleceği hep birlikte yaratabiliriz.
Başta dil kalıpları söylemleri değiştirerek , barış, adalet ve barışın olmadığı yerde ancak mücadele sonucu ülkelerin güvenlik politikalarına zarar gelmeksizin taraflı milliyetçi söylemlerden ziyade barışın da insanlık gibi sınırlar ötesi olduğunu hatırlayarak her nevi meseleye yaklaşarak küresel barışın tesisine yönelik katkıda bulunmak için kendimize ve birbirimize alan açabilir. Zafer bayramı sonrası ülkemizin kıymetli kurucu lideri Mustafa.Kemal Atatürk’ün sözü ile kendisini de anarak onun sözleriyle tamamlayalım o zaman yazımızı “Yurtta Sulh,Dünyada Sulh”. Dünya Barış Günümüz Kutlu olsun .
BİTTİ...
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
beylikdüzü escort ,istanbul escort ,beylikdüzü escort ,ataköy escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,bakırköy escort ,esenyurt escort ,esenyurt escort ,avcılar escort ,beylikdüzü escort