Finlandiya, Kuzey Avrupa'daki bir İskandinav ülkesi. Nüfusu 5,5 milyon.
1950'lere kadar bir tarım ülkesi olarak kalmış, II. Dünya Savaşı'nın ardından bir yandan hızla sanayileşerek gelişmiş, bir yandan da İsveç modelini örnek alan bir refah devleti inşa etmiş. Sonuç olarak refah tabana yayılmış ve ülke yüksek bir kişi başına gelire sahip olmuş.
Eğitim, ekonomik rekabet, sivil özgürlükler, yaşam kalitesi ve insani gelişme gibi birçok uluslararası değerlendirmede lider konumuna yükselmiş.
2015'te Basın Özgürlüğü Endeksi'nde birinci sırada yer almış, Ayrıca 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Dünya Mutluluk Raporu'nda zirveye yerleşmiş.
Devlet yapısı parlamenter cumhuriyet.
Fin kadınların dünyada ilk defa oy kullanma ve seçime katılma hakkına sahip olduğu 1906 tarihinden itibaren genel ve eşit oy kullanma sistemine sahip.
Kamuya ait sağlık merkezleri ile hastaneler ücretsiz hizmet sunmakta.
Okul yaşının altındaki tüm çocuklar halka açık günlük bakım hizmetlerinden yararlanabilmekte. Ailedeki çocuk sayısına göre belirlenen aile ödeneği bütçedeki en büyük giderlerden birisi.
Öğretim, kitaplar ve okul yemeklerini de içeren dokuz yıllık kapsamlı okul eğitimi ile Mesleki veya yüksek eğitimde öğretim ücretsiz. Devlet, 17 yaşının üstündeki tüm öğrencilere ödenek ve kredi desteği vermekte.
Ulusal hastalık sigorta sistemi tüm vatandaşların sağlık kalitesini iyileştirmekte ve halkın tamamı ulusal hastalık sigortası ile sigortalanmakta.
Peki, Finlandiya’nın 36 yaşındaki başbakanı Sanna Marin kim ?
Kadınların liderlik ettiği, üyelerinin neredeyse tamamı 30’lu yaşlarda olan beş siyasi partinin koalisyonuna başkanlık ediyor. Bir diğer deyişle Finlandiya büyük ölçüde kadınların yönettiği bir ülke.
Sanna Marin’in başkanlık ettiği koalisyon hükümetinin 5 ortak partisinin liderleri de kadın. Kadınların parlamentoda en az yüzde 30’la veya eşit temsil edildiği Danimarka, İsveç, İsviçre, Norveç, Avusturya, Hollanda da vatandaşları en mutlu ülkeler listesinde ilk sıralarda yerini aldı.
10 Aralık 2019'dan bu yana Finlandiya başbakanlığı yapmakta olan Marin, 6 Haziran-10 Aralık 2019 tarihleri arasında Finlandiya'nın Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı olarak parlamentoda yerini almış.
Tampere Üniversitesi'nde okurken bir fırında ve kasiyer olarak bir markette çalışmış, ardından İdari Bilimler alanında lisans ve yüksek lisans dereceleriyle mezun olmuş.
Gelelim konumuza,
Günlerdir gerek yazılı, gerekse de görsel basında, yeni adıyla medyada sık sık bu hanımefendi'nin ismi geçiyor. Buna bir de sosyal medyayı da eklersek neredeyse ismi zirvede. Buna bazı spor programlarını da ekleyebiliriz.
Neymiş hanımefendi bir kutlama dolayısıyla düzenlenen partide arkadaşlarıyla eğlenmiş, neymiş içkili miymiş, neymiş uyuşturucu mu kullanmış. Katıldığı festival ve giydiği kıyafetler ile de millete dert olan bu hanımefendi'nin son videosu ile birlikte daha önce katıldığı partilere ait iki videosu daha internette yayınlanmaya başlamış.
Hatta bir spor programında yorumcunun biri olayı öyle ciddiye aldı ki, eğer Finlandiye başbakanı orada eğlenirken savaş çıkarsa Genelkurmay başkanı kendisine ulaşamadığı taktirde maazallah Finlandiya'nın durumu ne olur diye kendine dert edindi.
Evet, günlerdir Sanna Marin'in özel yaşamını didik didik eden bazı basın mensupları ve sosyal medya kullanıcıları bir de şu aşağıdaki kısa yazıya göz atsalar iyi olur diye düşünüyorum.
Internet'te arama motoruna kadın cinayetleri yazarsanız karşınıza şöyle bir bilgi çıkıyor. Türkiye'de, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından 302 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 254 kadın ise şüpheli olarak ölü bulundu. 2022 yılının üçüncü ayında 24 kadın öldürüldü, 19 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Ben sadece dikkatinizi çekmek amacıyla bu kısa bilgiyi paylaştım. Dikkat ederseniz üçüncü ay diyor. Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz'da saldırıya uğrayan, taciz edilen, öldürülenlerin sayısı hariç. Onlara da zaten araştırdığınız zaman detaylı rakam olarak ulaşabiliyorsunuz.
Demem o ki, kendi ülkenizde bu sorunun çözümü için doğru dürüst kafa yormamışken, dikkatinizi bu konulara bile yoğunlaştırmamışken, iki satır kaleme almamışken size ne Sanna Marin'in yaşadıkları.
Hani bir söz vardır herkesin bildiği, "Sanna Marin'in derdi sizi mi gerdi"