Ne zamandır, gastronomi alanında yaptığım araştırmalardan alıntı yaparak paylaşımda bulunmuyordum.
Vakit kıtlığından kaynaklıydı aslında; yoksa sadece yemek tarifi vermekle gastroomi uzmanı olunmuyor biliyorum…
Evet, bugün konumuz ‘Dürüm’, ama esasen ‘Zurna Dürüm’…
Hani şu bizim kültürümüzde hiç olmayan, muhtemelen de Suriyeliler tarafından yerleştirilmeye çalışılan ve lezzeti tamamen tartışılabilir bir husustan bahsedeceğim size…
**************
Dünyadaki hamburger zincirlerinde, özellikle mönü paketleri için; diyetisyenlerin bir ortak görüşü var:
‘Gramajı ile, besin değerleri ile, kalorisi ile; dünyada özellikle öğlen öğününde yenilebilecek en sağlıklı gıda’ der diyetisyenler…
Gerçektende mantık olarak doğrudur, normal bir hamburger mönüsünde, gramaj ve kalori olarak her şey orantılıdır…
Tek sorun vardır ki, zincir hamburgerlerde alışkanlık yapması için, ‘Don Yağı’ denilen, damaksal alışkanlık yapıcı yağ kullanılır ki, sağlığa oldukça zararlı; bir nevi zararlı doğal katkı maddesi…
Neyse; normal bir dürüm de; eğer hakkıyla yapılır, garnitürü hakkıyla konulursa, karbonhidrattan vitamine, mireralden yağ asitlerine kadar birçok dengeli gıda barındırır ki, yine bir öğlenin en iyi ve en sağlıklı öğünüdür bu yiyecek…
****************
Merak etmeyin, ‘Dürüm’ kelimesi öyle Latince ‘Dariuomu’ gibi bir kelimeden gelmiyor…
Hoş o da ‘Yuvarlak’ ya da ‘Yuvarlanmış’ demek ama, ‘Dürüm’ tamamen ‘Türkçe’…
Esasen, ‘Düzlemsel ya da kavisli silindir biçiminde kıvırma’ anlamına geliyor…
Türkçe dilinden alınan dürüm kelimesi tam olarak; ‘İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği ya da ince pide’ demek…
Yani bildiğiniz gibi…
**************
Peki nerende çıktı bu ‘Zurna’…
Zurna zurna olalı; hiç bu kadar ‘Zrt’ dememişti…
Türk yemek kültürünün en temel halksal yiyeceklerinden biridir ‘Dürüm’…
Öyle şimdiki gibi bazı yerlerde yapılıya ya; fabrikasyon lavaş arası, ısırır ısırmaz malzemesi ağzınzdan dökülen…
Hayır, dürüm; içine konulacak yağlı malzemeye dayanacak kadar dayanıklı ama bir o kadar da yumuşak yufka ekmeğinedn yapılır, el açması dayanıklı lavaştan yapılır…
Uyduruk yerlerde de olduğu gibi, devasa tost makinelerinde basılıp, üzeri çıtırdatılmaz…
Lavaşlar genelde sıcak çıkar çıkmaz sarılır, o sıcaklık yeter; yani dürüm ‘Tost’ değildir…
*************
Hâl böyleyken bir de ‘Zurna Dürüm’ mantığı var ki; içi resmen çamur haline gelen, sözde bolmalzeme konulan ama ekleme birkaç lavaştan yapıldığı için, en iyi ihtimâlle, yarısında dağılan; sözde bir Arap işi, uydurma, yok böyle bir gelenek bizde…
*****************
Tabii ki dercih sizin, ister ‘Zurna’sını yersiniz, ister on lavaş eklenmiş ‘Baston’ ya da ‘Boru’ dürüm yersiniz de…
Hem lezzetsiz oluyor, hem fazal kalorili yani sağlıksız, hem de görsel zenginliği olmayan bir tat olur bu…
Siz siz olun, arasına ne koyarsanız koyun ama…
El açması olmayan lavaştan yapılma ya da zurna kandırmacasıyla sözde bol malzemeli çamur ‘Zurna Dürüm’ yemeye…
************
Yeri gelmişken, en güzel dürüm; ‘Adana Dürüm’dür…
100 gramlık gerçek el açması lavaş içine; 100-110 gramlık bir Adana kebabı, ince kıyım maydanoz, sumaklı soğan, az köz çarliston biber ve az domates ile mükemmel olur; ağzının tadını bilenler; yerken bireysel tabaklarında; limonlu kekiğe de banar ya da batırırlarsa; lezzet katlanır…