Değerli okuyucular..

İnanın bir süredir içimden spor gündemi ile alakalı hiçbir şey yazmak gelmiyordu.

Nasıl gelsin ki.. 

Bu aralar gündemi meşgul eden herşey sporun ruhundan çok uzak, içinde haksız kazanç ve düşmanlık barındıran konulardan ibaret.

Yasadışı bahis, dolandırıcılık, tartışmalara neden olan haksız kararlar, kavga gürültü kıyamet.. Yani insanı spordan soğutan herşey gündemde ülkemizde.

Tüm bu saydıklarımın merkezinde de futbol var.

Futbolun hayatımızın tam ortasında olduğu bir ülke olmamız münasebetiyle , şaşılacak şey de değil haliyle.

Dünya ekonomisi içinde dahi önemi bir ticaret enstrümanı haline gelen futbol, artık bir spor dalından çok, para ile anılan bir aktiviteye dönüştü.

Böyle olunca kolay para kazanma peşinde koşan her türden insanın da kıyısından köşesinden pay kapmaya çalıştığı futbol, her geçen gün daha çok çirkinleşmeye başladı.

Sevgili okuyucular..

Karanlık tiplerin futboldan nemalanmasını önlemek şöyle dursun adeta davul zurna ile buyur edildiği bir dönem yaşıyoruz.

Sırf yasadışı bahisler ile para kazanmak için kulüp yönetimine giren mafyatik tiplerin olduğu artık hepinizin malumu..

Gençlerimizi sokakların karanlık güçlerinden uzak tutmak için spora teşvik eden devletimizin sporun içinde yer alan karanlık odaklarla mücadele etmek durumunda kalması ne kadar da trajikomik..

Son bir ay içinde özellikle futbol camiası içinde öylesine skandal olaylar yaşandı ki devletin futbol dünyası içinde temiz eller operasyonu yapması kaçınılmaz hale geldi..

Devletimiz bu operasyonu yürütürken futbol camiası içinde yer alan herkesin bu operasyonu teşvik edecek kamuoyu oluşturması gerektiğini buradan bir kere daha dile getirmek istiyorum.

Özellikle Futbol federasyonu ve onun tüm kurumları tamamı ile şeffaf hale getirilmeli ve tartışmaların uzağında olan insanlardan oluşmalıdır.

Gel gelelim durum bu söylediklerimin tam tersi.

Federasyon tartışmaların merkezi haline gelmiş yöneticilerle dolu.. Federasyon Başkanı bir kulüp başkanına parmak sallıyor, yardımcısı tuttuğu takımın maçına gidip küfürlü tezahüratlar yapıyor. MHK başkanı bir kulüp başkanı ile mahkemelik olduğu halde o kulübün maçlarına hakem atamaya devam edebiliyor.

Böyle bir atmosferde  hakemler iki metre ötesinde cereyan eden pozisyonlarda dahi dakikalarca VAR'dan gelecek kararı beklerken sahada varoluş nedenlerini sorgulatır hale geliyor.

Sorarım size böyle bir idareci grubunun yönetiminde, devlet futbolu kimlerin kirli ellerinden alıp temiz eller operasyonu yapabilir.

İşte böyle bir atmosferde dün  gümbür gümbür geliyorum diyen olası felaket yaşandı.

MHK nin göz bebeği FiFA kokartlı hakemimiz Ankaragücü'nün Çaykur Rizespor'u ağırladığı maçta  Ankaragücü kulüp başkanı tarafından maç sonu saha içinde yumruklandı.

Aslında dün bir hakem değil, sezon başından beri verdikleri kararlarla tartışmaların merkezinde olan tüm hakemlerimiz ve MHK yumruklandı.

Aldığı darbeyle yere yığılan Halil Umut MELER yerden zor da olsa kalksa da bu saatten sonra  onun nezdinde Türk futbol Federasyonu ve MHK NAKAVT olmuştur.

Federasyon ve MHK başkanı ortalığı velveleye vererek bu yumruğun baş sorumlusu oldukları gerçeğini  değiştirmeyi bırakıp derhal istifa etmelidir.

Saygılarımla..

mrhiko@gmail.com