"Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk...
Toplumun nasıl yaşaması gerektiği konusundaki kamu ve kanı önderliğini, sosyolog ya da sosyal psikologlar yerine; abuk sabuk vaazlar veren cüppeli, sarıklı, yobaz takımına bırakınca; yaşanan süreç, istatistiklere de yansıdı.
Aşağıda vereceğim rakamlar bana değil Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'e ait.
Yayınlanan verilere göre, 15 yaş ve üstü kesimde canlı gösteri ve spor etkinliklerine katılmayanlar ve kültürel alanları gezmeyenlerin oranı yüzde 90’ın üstünde.
Sinemadaysa bu oran yüzde 85,3. Bilet fiyatlarının buna etkisini de unutmamak lazım.
Evet okuyacağınız veriler TÜİK'in 2022’ye ilişkin yaşam kalitesi modülü...
Kurum tarafından yapılan araştırmanın amacı, 15 yaş ve üstü tüm fertlerin sosyal konulardaki memnuniyet düzeyini ölçmek ve sosyal faaliyetlere katılım durumlarını tespit etmek.
Hiç memnun olmayanlar için ‘0‘, çok memnun olanlar için ‘100‘ alınarak ortalama bir değer hesaplanmış.
Fertler için hane halkının finansal durumundan memnuniyet ortalaması yüzde 46,9.
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki fertlerde ise bu değer yüzde 36,9’a iniyor.
Kişisel ilişkilerdeki ortalama memnuniyet tüm fertlerde yüzde 65,2. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski olanlarda bu yüzde 60,2 olarak belirtilmiş. Bütün fertler için boş zaman faaliyetlerine ayrılan zamandan ortalama memnuniyet yüzde 47,4. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındakilerdeyse yüzde 42.
Gelelim kültürel etkinliklere...
Son 12 ayda 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 85,3’ü sinemaya, yüzde 93,7’si canlı gösteriye, yüzde 92’si kültürel alanlara ve yüzde 94,9’u canlı spor etkinliğine gitme şansına sahip olamamış.
Tabii bunu da abuk sabuk hocaların, hiç üstlerine vazife olmamasına rağmen; müzik dahil sosyal etkinliklerin günah olduğunu iddia ettikleri yobaz yorumlarına bağlamak mümkün.
Verilere göre, son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 69’unun hiç kitap okumadığı, yüzde 31’ininse en az bir kitap okuduğu görülüyor.
Yaş gruplarına göre kitap okuma oranlarına bakıldığında, söz konusu dönemde okul kitapları dışında en çok kitap okuyan yaş grubu yüzde 50,9’la 15-24 yaş aralığı olmuş. En az kitap okuma oranıysa yüzde 14,1’le 65 yaş ve üstü fertlerde tespit edilmiş.
Haydi yetişkin fertleri geçtim, umarım okul dışında tek eğlencesi düzenlenen festivallere katılmak ki (çoğunluğu halen ardı ardına iptal ediliyor), sinemaya veya tiyatroya gitmek, belki bir cafe'ye çay içmek için uğramak ya da maddi imkanı doğrultusunda bir kitap alıp okumak olan gençlerin 2023 yılında açıklanacak yeni verilerde daha da geriye gittiğini ve adeta asosyal biri duruma sokulmaya çalışıldığını görmeyiz...
Bu arada, sinema, konser, tiyatro izleme, kitap, gazete okuma, köşe yazısı ve buna benzer faaliyetleri önemsemeyen ya da idrak edemeyen, adeta "tukaka" görüp, bırakın yaşadığı şehrin, oturduğu semtin bile içinden çıkmamış, işten işe şehir merkezine inmiş, tek etkinliği dükkan önlerinde ya da kahvehane köşelerinde boş boş siyaset ve futbol konuşma sananlara herhangi bir sözüm yok!! İkilesinler ve benden uzak dursunlar... :))
Nota ve Tınıyla...
macit.soydan@gmail.com