‘Dijital Ebru’ kavramını; Dünya Sanat Literatürüne ve WORLD ART DICTIONARIY’ye kabul ettirme başarısı göstermesiyle; birçok sanat çevresinin yoğun ilgisini çeken TÜGÖSEK Başkanvekili Boğaç Yüzgül; sanatla estetik  akılcılık ilişkisini yorumladı.

‘Dijital Ebru’ kavramını; Dünya Sanat Literatürüne ve WORLD ART DICTIONARIY’ye kabul ettirme başarısı göstermesiyle; birçok sanat çevresinin yoğun ilgisini çeken ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi Uzmanı, Gurme, Yazar ve Şair Boğaç Yüzgül; sanatla estetik  akılcılık ilişkisini konu edinen bir makale kaleme aldı.

Makalesinde; neyin sanat, neyin sanat olmaması lazım geldiğine değinen Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi Uzmanı, Gurme, Yazar ve Şair Boğaç Yüzgül; ifadelerini; ‘‘Sanatta estetik çok önemlidir’ yargısı ya da önermesi; doğru olmakla birlikte, tartışılması lazım gelen ir kavramdır. Estetik uyumu olmadığı bir esere, ‘Sanat Eseri’ denilmemelidir. Kübizm ile beraber bu olgudan uzaklaşılsa da; yine de estetik bütünlük aranıyor çoğu zaman’ yorumuyla sürdürdü.

‘Dijital Ebru’ kavramını; Dünya Sanat Literatürüne ve WORLD ART DICTIONARIY’ye kabul ettirme başarısı göstermesiyle; birçok sanat çevresinin yoğun ilgisini çeken ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi Uzmanı, Gurme, Yazar ve Şair Boğaç Yüzgül’ün ‘Sanatta Akılcı Estetik’ başlıklı makalesi şu şekilde:

‘‘Sanatta estetik çok önemlidir’ yargısı ya da önermesi; doğru olmakla birlikte, tartışılması lazım gelen ir kavramdır. Estetik uyumu olmadığı bir esere, ‘Sanat Eseri’ denilmemelidir. Kübizm ile beraber bu olgudan uzaklaşılsa da; yine de estetik bütünlük aranıyor çoğu zaman. Modern sanatta, estetik uyumu olmadığı halde, rant ve imaj kaygısıyla sanatsa çok uzak esercikler bile sanat eseri sayılageldi. Her önne gelen de kendisini ‘Ressam’ ya da ‘Sanatçı’ olarak adletmeye, ya da anılman bandı. Bu tiik bir sanatsa kayıptır. ‘Estetik’ sözcüğü; Klasik Yunanca “aisthesis” ya da aisthanesthai” kelimelerinden türemiştir. Duyularla hissetme, duyusal, duygusal duyulara hitap eden, duyular, algı, duygu ile algılamak gibi anlamlar taşır. Bu kelimelerden çıkarılabilecek olan, estetiğin, duygusallığın sağladığı bilgilerin bilimi teşkil etmesidir. Estetik, sanatı da içine katarsak; mantık, düşünce ve zihne bağlı yukarıdaki bilgilerin doğruluğunu inceleyen bir alan. Bu tanıma göre sanatta da tüm bu öğeler yer almalı tabii ki. Dolayısıyla estetik mantığın en yakın akrabası, ya da duyulara dayalı bilgilerin mantığı olarak algılanabilir. Burada devreye genel-geçer kurallar giriyor. ‘Kime göre, neye göre?’ sorusu, estetikten uzak sanat ortaya koyanın sıkıştığı ir soru olabilir ve haklı bir sorudur. Yoksa estetikten ve dolayısıyla mantıktan uzak bir yapıtı, ‘Ben böyle hissettim’ diye yutturmaya çalışmak, ‘Estetik’ kavramından çok ‘Sahtekarlık’ kavramı ile açıklanageleektir. Bilim adamlarına göre; felsefenin temel kavramsal apısında; başlı başına üç temel normatif bilim bulunuyor. Her ne kadar bu yapılar da tartışmalı olsa da, bunlardan doğruluk temeli üzerine kurulmuş Mantık, iyilik temeli üzerine kurulmuş Etik ya da Ahlâk ve güzellik temeli üzerine kurulmuş Estetiktir. İşte sanatta estetik burada devreye giriyor. ‘Güzellik’ ile. Kuşkusuz estetik duyusal alanın bütün genişliğini değil, özellikle güzel olan kısmını yerleştiriyor. Sanatın algılanma biçimi de bu olmalı. Taklit edilmiş, uyarlanmış eserlerle; ilham alınmış eserlerin estetiği ve etik yapısı da burada tam bir tartışma konusu olacaktır. Yine kuşkusuz estetiğin çok geçerli bir tanımı yapılamıyor gibi görünse de; ortakbir noktanın bulunamayacağını söylemek de haksızlık olur. Estetiğe önem vermiş sanat;  birçok bölümleri, akımları, çeşitli şekillerde uğ raşanları, sergi ve görsel  açılım salonları olan büyük bir sosyal faaliyet alanıdır. Resim, heykel, mimari, müzik, edebiyat, seramik, illüstrasyon, döküm, animasyon, tiyatro, sinema, fotoğraf gibi birçok dalları olan sanat, en çok felsefenin ilgi alanına girer. Felsefe de ister istemez, ilksırada estetiği sorgular, açılımını yapar ya da  yapmaya çalışır. Bu yüzden de estetikkaygıdan uzak hiçbir esere, sanat eseri denilmemelidir…’

Öte yandan; ‘Dijital Ebru’ kavramını; Dünya Sanat Literatürüne ve WORLD ART DICTIONARIY’ye kabul ettirme başarısı göstermesiyle; birçok sanat çevresinin yoğun ilgisini çeken ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi Uzmanı, Gurme, Yazar ve Şair Boğaç Yüzgül’ün; önümüzdeki günlerde Sanat Felsefecisi ve Seyyah Çidem Yorgancıoğlu ile, ‘Modern Sanatın Hikayelendirmelerinin Dayanılmaz Hafifliği’ başlıklı bir konferans düzenleyeceği de kaydedildi.

BALKAN SANAT HABER AJANSI