Tarım ve Orman Bakanlığı ve paydaş kurumlar tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Ezine peyniri Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili aldı.

Konuya yönelik sevincini paylaşan Gastronomi Uzmanı ve Gurme Boğaç Yüzgül; ‘Darısı kalan 196 tür Türk peynirinin başına yorumunu yaptı.

Tarım ve Orman Bakanlığı ve paydaş kurumlar tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Ezine peyniri Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili aldı.

Konuyla ilgli bir paylaşımda bulunan ve Türk Peynirciliği üzerine hatırı sayılır ölçzüde tanıtım ve bilgilendirme çalışmasına da imza atan; Türk ve Dünya Mutfağı üzerine yaptığı çok sayıda gönüllü çalışma ile başta gastronomi sektörü olmaküzere birçok kesim tarafından büyük  takdir toplayan ve aynı zamanda Dünya Şarap Lezzetçileri Birliği Üyesi konumunda da bulunan Uluslararası Mutfak Sanatçıları ve Gurmeler Birliği Türkiye Masası Yönetim Kurulu Onursal Üyesi, Dünya Yöresel Lezzetleri Tanıtma Platformu Başkanvekili, TURİZMAGAZİNİST Araştırmacılar ve Yazarlar Platformu Mütevelli Heyet Üyesi ve Türkiye Görsel Sanatlar ve Edebi Eserler Eleştirmenleri Konsorsiyumu Genel Sekreteri  Gastronomi Uzmanı, Gurme, Yazar ve Şair Boğaç Yüzgül; Ezine Peyniri’nin AB Coğrafi İşaret Teslici almasının çok sevindirişe bir gelişme olduğunu vurguladı.

Boğaç Yüzgül açıklamasınad şu ifadeleri kullandı:

 ‘Yeni değil, çok uzun yıllardır; ülkemiz genelinde onlarca ‘Süt ve Süt Ürünleri Fakültesi’ var. Bunun sebebi açık, yıllardır yazıyorum, yazılıyorr;  yazmaya gerek yok; biliniyor. Bu azziz coğrafya, bir peynir cenneti. Neyse ki, ‘Ezine Peyniri’ Avrupa Birliği’nden uluslararası coğrafi işaret tescili aldı. Almayı başardı demiyorum; zaten çoktan hak etmişti. Bu işi hak eden en az 30 çeşit daha peynir sayabilirim. Maalesef resmi makamlar, ‘Herşey bitti fıstığı yeşili mi kaldı?’ mantığı ile, en azından bu işi de ihmâl ediyor. En azından sadece Diyarbakır Örgü Peyniri’ni düşünsenize, dünyada eşi yok. Sepet peyniri misâl,  örneğini bulmazsınız başka bir coğrafyada. Neyse, ‘Ezine Peyniri’ne dönelim. Türkiye, peynir çeşitliliği bakımından dünyanın sayılı ülkelerden biri gerçekten de. Aynı zamanda sahip olduğu bu zengin potansiyeli değerlendiremeyen ülkelerden de biri. Zira bizdeki her bir peynirin, içeriği, yağı, sütü, hazırlanışı farklı. Hayvan ırklarının ilk Anadolu’da ıslah edildiği, peynirin de çıkış ya da geliştirilme anayurdu Anadolu olarak adledilir. Şu anda dünya peynir pazarı istatistiki rakamlarla, 152 milyar dolar civarında. Ne yazık ki Türkiye’nin payı 180 milyon dolara dahi ulaşamıyor. Uluslararası pazardaki peynirlerin yüzde 60’ından fazlası geleneksel yöntemlerle üretilen peynirlerdir. Arkadaş, dünyaya ‘Karper’ gibi bir peyniri bile kazandırmış bir ülke olara bizim neredeyse her peynirimiz geleneksel yöntemlerle üretilen cinsten. Geleneksel peynir üretiminde mikro klima, laktasyon dönemi, hayvan ırkı ve bu ırklardan hangi peynir için ne zaman süt sağılacağı ve bu hayvanların hangi otlarla besleneceği çok ama çok mühim bir konu.. Kuşkusuz bir peyniri kültürü, hikayesi ile birlikte değerlendirmek, yaşatmak, tüketiciye sunmak şart.

Türkiye’deki 197 ayrı çeşit peynirden sadece Ezine’nin  geleneksel görülmesi  üzücü. Tescili aldık ama, sıradakiler de gelmeli. Ezine peyniri ilginç bir peynirdir. Kazdağları’nın mikro-klimatik coğrafyasında belli bir laktasyon döneminde ve yine yalnızca belli hayvan ırklarının sütünden elde ediliyor. Özellikle muhafazakâr marketler olarak bilinen üç hafrli marketler başta olmak üzere, piyasada hele de paketli olarak satılan birçok ‘Ezine’ iddialı peynir, aslınad Ezine Peyniri değildir. Bir gastronomi uzmanı ve gurme olarak vurgulamak isterim, her sert, her yağlı ve her tuzlu peynir; Ezine Peyniri değildir. Bizzat butik olsun, büyük olsun;  üretim tesislerinde inceleme şansı yakaladım. Ezine resmen uğraş isteyen ir peynir,  hepsi öyle belki ama, Ezine Peyniri tam emek istiyor. Keçi, koyun ve inek sütü karışımından yapılmak zorunda.

Bir kere tüm hayvan ırklarından; her hayvanın sütünden Ezine Peyniri üretilemez. Ezine Peyniri üretiminde kullanılan süt, bölgede yetiştirilen Tahirova, Sakız, Dağlıç ve Sakız+Dağlıç koyunları, Holstein cinsi inekler ve Karakeçi keçilerinden temin ve tedarik ediliyor. Mevsim de önemli; misâl asıl lezzetllik;

Mart ayından Temmuz ayına kadar geçen dönemde toplanan sütler Ezine Peyniri yapımında kullanılır.  Yine Ezine Peyniri’nin hammaddesi olan süt inekleri, koyun ve keçiler sadece coğrafi bölgeden temin edilen yemlerle beslenmeli, gönül ister ki meralarda doğal otlarla beslensin.   İlkbahar ve yaz aylarında hayvanlar meralarda ve bazen de kapalı alanlarda beslenirler. Kış aylarında ise coğrafi bölgede bulunan meralardan toplanan samanlarla beslenirler. Bu hayvanlara verilen yem konsantre hayvan yemi olamaz, olmamalıdır. İşte bu kadar  zahmetli. İtina isteyen bir peynir. Şükür ki tescil aldı. Darısı kalan 196 çeşidin başına…’

BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI