CENK DAĞCI’DAN ÇOK ÖZEL BİR MÜLAKAT
Dursun Ali Yaz ile Antik Çağdan Geleceğe Para Para Para!
Güncelleme: 25-10-2023 11:01:34 Tarih: 25-10-2023 10:35
Cenk Dağcı; Yazar Dursun Ali Yaz ile paranın tarihi üzerine keyfili bir sohbet gerçekleştirildi…
Gerçekleştiridği görkemli organizasyonlarla; Türkiye ve dünyada adından sıkça söz ettiren saygın iş insanı ve organizatörlerden biri olan Cenk Dağcı; Dursun Ali Yaz ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.
İşte o röportaj:
Esprili bir soruyla başlamak isterim. Nedir bizim parayla olan bu derdimiz hocam?
- Esprili bir soruyla başlamak isterim. Nedir bizim parayla olan bu derdimiz hocam?
Tarih boyunca insanların para dediği her şeyin hızla paraya dönüştüğünü görüyoruz. Fakat para ontolojinin değil metafiziğin konusudur. Dolayısıyla esprili de olsa sorunuz oldukça önemlidir. Zira paranın insanla sorunu yok insanın parayla sorunu var. Çünkü para insanı tanıyor ancak insan olarak bizler parayı hâlen yeterli düzeyde tanıyamadık.
- Peki o zaman para nedir desem?
Para denilen şey bizim gibi sıradan ölümlülerin ilgi alanına girmez aslında. Bizler nakit peşinde koşar, parayı bulsak da onu tanımadığımız için değerini bilmeden yaşar gideriz. Örneğin Türkiye’deki toplam nakit parayı herkese eşit bölüştürsek kişi başına yaklaşık 3 bin lira düşüyor. Demek ki başka bir şeyden bahsetmemiz gerekiyor.
Biraz açmak gerekirse para; soyut, kavramsal ve psikolojik bir olgudur. Parayı gözle göremezsiniz, elle tutamazsınız, emir veremezsiniz, yasayla veya kılıçla etki altına alamazsınız. Hatta sadece para değil paraya bağlı enflasyon, kur, faiz gibi olgular da emir almaz. Yani düş desen çıkmaz, çık desen düşmez. Nakit ise somut bir nesnedir. Görebilir ve dokunabilirsiniz. Emir alır; cüzdanınıza, cebinize koyarsınız.
Bunlarla birlikte para sahiplidir çünkü nama yazılıdır. Gerçekten de aileniz, ilişkileriniz, sağlığınız, diplomalarınız paradır, başkası kullanamaz. Ancak nakit öyle değildir. Hamilinedir. Yolda bulsan senin olur. Dikkat ederseniz bu ayrıma göre nakit miras bırakılır fakat para bırakılmaz.
Paranın değeri kişiye, duruma, zamana göre değişir. Nakdin kıymeti ise üzerinde yazar. Değerini yani alım gücünü ise sadece enflasyon değiştirebilir. Dolayısıyla nakitle, parayı satın alamazsınız ama parayla nakde ulaşırsınız. Hani parayla mutluluk olmaz denir ya, onun gibi. Veya parayla ilaç alabilirsiniz ama sağlık alamazsınız derken aslında ilacı nakitle alırsın ama sağlığın kendisi paradır demek isteriz.
- Parayla alakalı en fazla önem verdiğiniz kavramlar nelerdir?
Değinmek istediğim pek çok kavram var fakat insanlık tarihini şekillendiren başlıca üç tane zihinsel icat olduğunu biliyoruz: Bunlar Para, Servet ve Devlet kavramlarıdır. Antik çağdan günümüze yaşamsal ihtiyaçları para, kölelikten krallığa uzanan toplumsal sınıfları servet, mağara adamından modern bireye dönüşen uygarlık tiyatrosunu ise devlet olgusuyla taçlandırdık.
Yaklaşık 11.000 yıl önce tahılı evcilleştiren atalarımız, aile kurup köy ve kentler inşa etti. Grup, güruh, topluluk ve toplum şeklinde evrimleşen bu birlikteliğin çimentosuna para diyoruz. Yaklaşık 6.000 yıl önce üretim fazlasını stoklamaya başlayan insanlık, fakirlik ve zenginlikle tanıştı. Kulluktan lordluğa, serflikten burjuvaya uzanan bu sınıfsal statülerin kaynağına servet diyoruz. Yaklaşık 800 yıl önce savaş ve dogmalardan yorulan kitleler, feodal sisteme başkaldırdı. Yüzyıllar içinde imparatorluktan demokrasiye evrilen bu hukuksal aklın zirvesine ise devlet diyoruz. Makro anlamda bu üç kavramın birbiriyle ilişkisinin parayı anlamamız açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI
Kaynak: BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI
Editör: BALKAN EKONOMİ HABER AJANSI
Bu haber 409 defa okunmuştur.
Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri