Bugun...


Sinem Elgün

facebook-paylas
BOTTER APARTMANI
Tarih: 04-05-2025 09:40:00 Güncelleme: 04-05-2025 09:40:00


 

Yakın tarihimiz, içinde çok şey yaşanmış örnek binalarla dolu…

 

Ankara’daki Soysal Pasajı misal…

 

Bir zamanların sosyetik binsı, şimdilerde ise barlarla, pavyonlarla dol maalesef…

Ha bir de otopark…

 

Biz severiz tarih katletmeyi…

 

Bugün böyle bir tarihi binanın anlatıldığı ktaba bakacağız birlikte…

 

‘Zamanın yükü, mekânın düşü: Botter Apartmanı’…

 

İlk baskısı 2019’da Remzi Kitabevi etiketiyle yayımlanan Botter Apartmanı romanı, okuyucuyu hem İstanbul’un en etkileyici konut yapılarından birinin katları hem de farklı zamanlardan sızan yaşam parçaları arasında dolaştırıyor.

 

Yazarımız Ayşe Övür, “Kimbilir kaç neslin bilgisi akmıştır hücrelerimize kimbilir. Kaç kuşağın gözyaşı, mutluluğu, acısı…” diyor.

 

1900’lerde İstiklal Caddesi üzerinde II. Abdülhamid tarafından sarayın terzisi Jean Botter için inşa ettirilen Botter Apartmanı’nın hikâyesini okuyoruz.

 

Padişahları yoklukta bile müsrif olduğunu anlamamız için mükemmel bir örnek bu bina…

 

Neyse…

Botter Apartmanı’nın mimarı Raimondo’nun öyküsü ile günümüzde apartmanda yaşayanların öyküleri arasında gidip geliyor roman.

 

Kitabın ana karakteri, psikiyatrist doktor Kaan Yamaner. Kaan, çocukluğunu Botter Apartmanı’nda geçirmiş; yıllar sonra İngiltere’deki hayatını bırakıp döndüğü apartmanda geçmişi, çocukluk anıları, ailesi ve kendisiyle yüzleşiyor. Bu yüzleşmede İstiklal Caddesi, Mevlevihane ve Narmanlı Han’ın olduğu kadar, İstanbul’a büyük dedesinin inşa ettiği binaları görmeye gelen İtalyan Esta ile apartman görevlisi Hamza’nın da katkısı var.

 

 

Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde yer alan ve uzun yıllardır metruk bir hâlde yıkılmayı bekleyen Botter Apartmanı, İBB Miras ekibi tarafından restore edildi, restorasyon büyük oranda tamamlandı. Nisan 2023’te binanın zemin katı sergi salonu, birinci katı ise ofis ve çalışma alanları olarak kullanıma açıldı. Yani kitabı okuduktan sonra Botter Apartmanı’nı ziyaret etmek artık mümkün.

 

Romanın okuyucuyu artık sadece filmlerde, yazılarda, anılarla hatırladığımız İstiklal Caddesi, Pera ve Asmalımescit’te gezdirmesini sevdim. Kaan’ın bara gidip kardeşi ile buluşması, Esta’nın sokaklar arasında gezinmesi ve Mevlevihane ziyaretleri artık yürü(ye)mediğimiz Beyoğlu sokaklarını hatırlatıyor okuyucuya. 

 

Roman, Botter Apartmanı ismiyle büyük bir mimarlık tarihi hikâyesini arkasına alarak anlatısını başlatıyor. Bir apartmanın ve mahallenin hikâyesini anlatmayı vadediyor. Okuyucu, o apartmanın tarihinde ve daireleri arasında gezinmeyi bekliyor. Fakat ne psikiyatr Kaan’ın danışmanı Zehra ile ilişkisi ne Hamza’nın karanlık 6-7 Eylül hatıraları ne de Esta’nın büyükbabasının mirasının ardındaki keşfi pek derinleştirmiyor. Okuyucu, soru işaretlerine yanıt bularak romanı tamamlasa da damağında küçük hikâyeciklerin her birine dair yarım bir tat kalıyor.

 

Çok yalın bir dille yazılmış, hikâyeye giriş yapılan ilk 30 sayfanın ardından bir çırpıda okunabiliyor. Ama maalesef bazı yerleri bu “bir çırpıdalık”tan muzdarip kalıyor; yer yer derinleşemeden hızlıca okuyucuya aktarılıyor.

 

Kitap sürükleyici bir yaz okuması. Konusu, dokusu ve tarihi dokunuşları iyi olmasına rağmen karakterler biraz yüzeysel kalmış. Bu da okuma zevkini zaman zaman sekteye uğratabilir.

 

Elbette Botter Apartmanı ve terzi Jean Botter en az bir kez Google’lanıyor. Tabii bir de günümüzde Botter Apartmanı’nın ziyaret saatleri de bu aramaya dâhil oluyor. Çünkü romanı okuyan, apartmanı ziyaret etmek istiyor.

*********

 

Binayı ktaptan önce bir tanıyalım:

 

Botter Apartmanı, İstanbul'un Avrupa yakasında, Beyoğlu ilçesi Şahkulu Mahallesinde bulunan tarihî bir apartmandır.

 

İstiklal Caddesi üzerinde 235 numarada yer alır. Bugünkü İsveç Konsolosluğu binasının yanında 1900'lerde inşa edilmiştir.

 

Padişah II. Abdülhamid tarafından sarayın resmi terzisi ve modacısı olan Hollanda uyruklu Jean Botter için yaptırılan bina, dönemin ünlü mimarı Raimondo D'Aronco'un eseridir. Örnekleri daha çok Avrupa'da görülen, hem iş yeri hem de konut olarak kullanılmak üzere tasarlanmış yapıların İstanbul'daki ilk örneğidir.

 

Cephesi bitki motifli bordürler, çiçeklerle bezenmiş insan başı figürleri ile süslü Botter Apartmanı, İstanbul'da inşa edilmiş Art Nouveau tarzı ilk bina olması nedeniyle mimarlık tarihi açısından önemlidir.[1][2] Türkiye'de inşasında çelik konstrüksiyon kullanılan ilk apartman ve Pera Palas Oteli'nden sonra asansörü olan ikinci yapıdır.[3] Botter Apartmanının giriş katı, "Botter Moda Evi" adıyla Türkiye'nin ilk modaevi olarak kullanılmıştır. Birinci derecede korunması gereken kültür varlığı olarak tescillidir.

 

Geçmişi ve mim

Bodrum katı ile birlikte toplam yedi katlı yapı, devrin saray mimarı Raimondo D'Aronco'nun eseridir. Adını, II. Abdülhamit devrinde sarayın resmî terzisi olan Hollanda'dan İstanbul'a göç etmiş modacı Jean Botter'den alır. Terzisi Botter'in modern ile klasik çizgileri harmanladığı tasarımlarını çok beğenen Sultan,[1] terzisine verdiği değeri göstermek için bir moda evi yaptırmak üzere D'aronco'yu görevlendirmiştir. Mimar, meslekî çalışmalarını Avrupa'daki gibi kurumsallaşmış şekilde, bir moda evinden sürdürmeye karar veren Jean Botter için bu apartmanı hem moda evi hem de aile üyelerinin hayatlarını geçirebilecekleri bir yapı olarak inşa etmiştir.



Bu yazı 1621 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI