James Bond filmlerini hatırlar mısınız?

Sean Connery ile başlayıp, Roger Moore ile devam eden, Amerikan istihbaratının en yeteneki casuslarından biri olan ‘007’ kodlu James Bond’un sıra dışı operasyonlarını anlatan, macera-aksiyon filmler serisi…

Ek bir not, bu sıra dışı filmler, er ne kadar bilim-kurgu kategorisinde gösterilmeseler de, filmde Bond’un kullandığı ve çekildiği dönemde hayal dahi edilemedi teknolojik gelişmeler, ilerleyen yıllarda bir bir gerçek oldu…

*********

İstihbarat örgütleri, tarihin en eski dönemlerinden bu yana, varoldukları ülkelerin bekasını, geleceğini korumak için, var güçleriyle çalışan kuruluşlardır…

Çok özel olarak seçilmiş kişilerin, çok çok çok özel eğitimler sonrası, genellikle ‘Casus’ olarak hizmet verdiği, operasyonlara katıldığı süreçler yaşanır…

*********

Namı diyar MİT…

Milli İstihbarat Teşkilatı…

Türkiye’mizin en eski kurumlarından biri olmasının yanı sıra, dünyanın da en eski istihbarat örgütlerinden birisidir…

Hemen bir not düşelim, siz MİT’i sakın ha ola ki, TRT ekranlarında yayınlanan, başroldeki ve senaryo gereği de olsa, milliyetçi hassasiyeti en üst seviyede olan oyuncuyu, çağdaş fikirlerinden dolayı dizi kadrosundan çıkartıp, senaryo gereği öldüren, He-Men’deki ‘İskeletor’ karakterlerine benzeyen kötü karakter rolleriyle tamamın yapmacık bir yapısı bulunan ‘Teşkilat’ dizisi ile karıştırmayın; MİT çok daha yüce ve gerçekçi bir kuruluştur..

*********

MİT’in efsane casusları ile ilgili hikayeleir barındıran, gerçek olaylara bezeli kitaplar, her zaman ilgimi çekmiştir…

Buna benzer bir kitap da,  sitemizin de gastronom yazarı konumunda bulunan ve benim için de çok değerli bir yere sahip olan Boğaç Yüzgül tarafından, ‘Asaf Safa’ adıyla yakın zamanda yayınlanacak…

Cumhuriyetin kuruluş aşamasında, Afganistan’dan Türk ordusuna hizmet edecek askerler ve gelen altınlardan tutun da, Türkiye aleyhine  çalışan İngiliz casuslarının işinin bitirilmesine, hatta Hatay’ın anavatan katılması esnasında verilen mücadeleye ve orada Ermenilerce zehirlenmesine kadar, birçok yaşanmış detayı içeercek bu kitap…

Söz o kitabı da tanıtacağım size…

Sonucunu ben de merakla bekliyorum…

Lakin ben size bugün, size yien isithbaratın efsane isimlerinden Yakup Cemi’in, daha doğrusu Yakup Cemiller’in hayatını anlatan bir kitabı aktarma istiyorum…

*********

Soner Yalçın’ın ‘Teşkilatın İki Siahşörü’ kitabı…

Biri Meşrutiyet'in Silahşoru Dede Yakup Cemil

Diğeri Cumhuriyet'in Silahşoru Torun ''Yakup Cemil''

Kitaptan küçük alıntılar yapalım mı, ne dersiniz?

*********

"Soner Bey beni arıyormuşsunuz?"

Tanışmamız telefonda bu cümleyle başladı.

Tarih: 16 Haziran 1999.

"Tetiği çekene biz 'Teğ-Men' ya da 'Çiftçi' derdik.

Bu şifreler bize Teşkilatı Mahsusa'dan mirastı.

Nasıl mı?

İki kompartıman çalıştık; 1-2-3 ve 4-5-6.

Ben 4'üm.

Liege-Brüksel ve Rotterdam-Abnham hattı bizimdi.

Neler mi yaptık?

Operasyondan sonra ellerimizi kolonyalı mendillerle sildik...

Bunun eğitimini İzmir yakınlarında Amerikalılardan kalma bir yerde aldım..."

*********

İttihat ve Terakki'nin silahşoru Yakup Cemil'in kardeşi Mehmed Hüsnü'nün torunu II. Yakup Cemil…

Sistemler, rejimler değişti; Teşkilat hep aynı kaldı.

Teşkilat'ın İki Silahşoru'nun 1903 yılında Pangaltı'da başlayan 80 yıllık yazılmamış hikayesi...

*********

Kalanını bir zahmet kitaptan okuyun…

*********

Görüşmek ve okunmak dileğiyle…