Bugun...


MACİT SOYDAN

facebook-paylas
BİR NEFES GİBİ... TÜED'LE YENİDEN BAŞLAMAK...
Tarih: 07-10-2025 15:04:00 Güncelleme: 07-10-2025 17:25:00


 

 

Bir ses düşünün… 

 

 

Ud’un teline dokunduğu anda kalbi titreten, tamburun göğsünden çıkan her nağmede bir ömrün hüznünü taşıyan o zarif ses. 

 

 

O ses, sadece notalardan ibaret değildir; içinde yılların birikimi, yaşanmışlığın sıcaklığı, dost sofralarının neşesi ve gözlerden süzülen bir damla yaş gizlidir.

 

 

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Türk Sanat Müziği Korosu işte tam da bu duygularla yeni bir döneme “merhaba” dedi. 

 

 

Coşkulu, sıcacık, umut dolu bir merhaba… Belki de hayatın ikinci baharında, müzikle yeniden gençleşmenin en güzel haliydi bu.

 

 

Yeni dönemin açılışında pastalar kesildi, tebessümler paylaşıldı, ama en güzeli kalplerin aynı ritimle atmasıydı. 

 

 

TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün’ün de söylediği gibi, bu koro yalnızca notaların buluştuğu bir yer değil; dostluğun, dayanışmanın ve gönül birliğinin de sembolü.

 

 

Koro Başkanı Alaattin Melekoğlu’nun sözleri ise bir kalp tınısı gibi yankılandı: “Sanat bizlere ikinci bir gençlik heyecanı yaşatıyor.”

 

 

Ne doğru, ne sade bir ifade… Çünkü müzik insanı yeniden gençleştirir; notalar, zamanı unutturur.

 

 

Ve elbette Şef Nurten Demirkol’un zarif dokunuşuyla seçilen eserler… Her biri bir hatıra, her biri bir duygunun sesi.

 

 

Belki bu yıl yine “Bir Bahar Akşamı” söylenecek; Selahattin Pınar'ın o unutulmaz bestesiyle, Fuat Edip Baksı'nın zarif sözleri kalpleri yeniden titretecek. O ilk bakışın titrek heyecanı, yıllar sonra bile yankılanacak.

 

 

“Sarmaşık Gülleri” duyulacak sonra… Teoman Alpay'ın o içli sözleri ve bestesiyle notalarında yeniden can bulacak sevdanın en naif hâli.

 

 

Gönüller birbirine dolanacak, sanki o güller yeniden açacak sahnenin ortasında.

 

 

Ve bir anda ışıklar kısılacak…

 

 

“Duydum ki Unutmuşsun” başlayacak. Selahattin Altınbaş'ın bestesi, Turgut Yarkent'in sözleriyle birleşip geçmişe bir köprü kuracak. Salondaki herkes o köprüden geçecek; kimisi gençliğine, kimisi bir aşkın masum yıllarına dönecek.

 

 

Sonra “Yıldızların Altında” söylenecek. Kaptanzade Ali Rıza Bey'in bestesi, Ömer Bedrettin Uşaklı'nın sözleriyle gökyüzüne bir dua gibi yükselecek. 

 

 

Herkes başını biraz kaldıracak, belki de o anda fark edecek: 

 

 

Müzik aslında insanı göğe yaklaştıran en zarif dua biçimi.

 

Nice gönüllerde taht kurmuş bu köşeye sığdıramayacağımız kadar çok binlerce şarkı...

 

 

Ve nihayet sahnenin bir köşesinden hafif bir meltem gibi “Bahar Rüzgârları” esecek. 

 

 

Yusuf Nalkesen’in notalarına Sadettin Kaynak’tan miras kalmış o zarif hava sinmiş olacak. 

 

 

İnsan, farkında olmadan gülümseyecek… çünkü bahar, yaşın değil kalbin mevsimidir.

 

 

İşte o anda, bu şarkıların bestekârları ve söz yazarları — bu ülkenin müziğine ömürlerini adamış o zarif ruhlar — bir yerlerde gülümseyecek belki de.

 

 

Onlar şimdi başka bir âlemde olsalar da, her yeni seslenişte yeniden doğuyorlar.

 

 

Yattıkları yerde unutulmamanın huzurunu, bir notanın içinden geçen ölümsüzlükle hissediyorlar.

 

 

Sanatın yaşı yoktur. Tıpkı aşk gibi, tıpkı müzik gibi…

 

 

O yüzden TÜED Türk Sanat Müziği Korosu’nun bu yeni başlangıcı, sadece bir müzik sezonu değil; insanın içindeki o diri, o taze duyguların yeniden filizlenmesidir.

 

 

Bir bakıma hepimiz o korodayız aslında…

 

 

Kimi sesini, kimi kalbini, kimi anılarını katıyor o şarkılara.

 

 

Ve hep birlikte söylüyoruz:

 

 

“Bir gönül hikâyesidir bu; her notasıyla yeniden doğan.”

 

 

O notalar, belki bizim sesimizle değil ama onların ruhuyla söylenmeye devam edecek…

 

 

Nota ve Tınıyla... 

 

 

macit.soydan@gmail.com



Bu yazı 3691 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI