Bugun...


MACİT SOYDAN

facebook-paylas
SOĞANLI MI SOĞANSIZ MI, LİMONLU MU LİMONSUZ MU ?...
Tarih: 01-10-2025 13:16:00 Güncelleme: 01-10-2025 13:38:00



Bu ülkede iki kişinin yan yana oturup beş dakika içinde kavga etmeden konuşamayacağı üç konu vardır:

 

 

Siyaset, futbol ve… yemek. 

 

 

Evet, yanlış duymadınız: yemek! 

 

 

Çünkü bu ülkede menemenin içine soğan konup konmaması, adeta ulusal güvenlik meselesi boyutundadır. 

 

 

Bir taraf, “Soğansız menemen, menemen değildir!” diye bayrak açar; öbür taraf, “Soğan konursa bu artık menemen değil, bildiğin sebze yemeği olur!” diye kükreyerek karşılık verir. 

 

 

Menemen, sıradan bir kahvaltılık değil; sofraların politik tartışmasıdır.

 

 

Yetmezmiş gibi, kebabın yanına pilav konur mu, balığa ve kebaba limon sıkılır mı, Adana mı daha acı olur yoksa Urfa mı daha “adam gibi kebap”tır kavgası da cabasıdır. 

 

 

Bazen düşünüyorum: keşke bazı meseleleri yemekler kadar tutkuyla tartışabilsek. Belki ülke daha çabuk kalkınırdı.

 

 

Ama işin aslı şu: yemek dediğin damak tadı işidir. 

 

 

Birisi kebabını pilavla sever, diğeri “Kardeşim, pilav karın doyurur, kebabın yanına sadece soğan yeter” der. 

 

 

İkisi de haklıdır. 

 

 

Çünkü kimsenin midede demokrasi referandumu yaptığı yoktur. Mide, sadece mutlu olmayı ister. 

 

 

Balığın üstüne limon sıkmak da aynı mesele.

 

 

Kimi “Limon balığın kokusunu alır, eti güzelleştirir” der; kimi de “Denizin tadına limon sıkılır mı yahu, ayıptır, günahtır” diye veryansın eder. 

 

 

Oysa mesele basittir: isteyen sıkar, isteyen sıkmaz. Zorla limon sıktıran da yok, sıkmayanı linç etmeye gerek de yok.

 

 

Asıl mesele, sofraya gelen tabakta değil; sofradaki hoşgörüde. 

 

 

İnsanlar nasıl kahvesini “şekerli mi, şekersiz mi” diye tercih ediyorsa, yemeklerini de öyle seçsinler. 

 

 

Neden menemen sevenle omlet seven aynı masada gülüp eğlenemesin?

 

 

Neden birisi çatalını pilava uzatırken diğeri “Vatana ihanet bu!” edasıyla bakış atsın?

 

 

Sofralar paylaşmak içindir, bölüşmek içindir. 

 

 

Tabağa değil, masaya bakabilsek;

 

 

yemeğin tadına değil, muhabbetin sıcaklığına odaklanabilsek belki hayat da daha kolay olurdu. 

 

 

Menemenin içine soğan koyan da bu ülkenin insanı, koymayan da. 

 

 

Pilavı kebabın yanına alan da doysun, almayan da keyfine baksın. 

 

 

Önemli olan, aynı sofrada yan yana oturabilmek.

 

 

Unutmayalım: midemiz kural kitabıyla değil, keyifle çalışır. 

 

 

Ve yemeklerin en güzel baharatı hâlâ muhabbetin ta kendisidir.

 

 

 

Nota ve Tınıyla...

 


macit.soydan@gmail.com



Bu yazı 3311 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI