Bir dönem menekşe göz denilince akıllara hemen dünya starı Elizabeth Taylor gelirdi. 

Türkiye'de de "O"

Dünya starı olamadı. Yeşilçamın efsane dört yapraklı yoncasının "Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit" gerisinde kaldı. 

O zamanlarda sarışın kadın denilince Filiz Akın, esmer denilince de kendisinin ismi ön plana çıkardı. 

Genç yaşına rağmen Türk sinemasının "Siyah Boncuk"u olarak hafızalara kazınan, güzelliği ve yeteneğiyle Yeşilçam'a damga vuran bir oyuncuydu.  

Sadece oyunculukla sınırlı kalmadı, karizmasıyla gazino sahnelerinin de aranan isimlerinden oldu. Dönemin gazinocularından Osman Kavran'ın ısrarıyla sahneye çıkarak şarkıcılık yaparken, "Menekşe Gözlü Kara Boncuk" lakabıyla şöhretini pekiştirdi.

1971 yılında evlendikten sonra sahne yaşamına ara veren usta oyuncu, uzun bir aranın ardından 1999 yılında Attila İlhan'ın aynı adlı romanından uyarlanan "Kurtlar Sofrası" adlı dizide "Arap Zehra" adlı şarkıcı bir kadını canlandırarak ekranlara geri döndü. 

Gerçek soyadı Muhsin'di.  1944 yılında Mısır'ın İskenderiye şehrinde dünyaya geldi. Mısırlı bir baba ile İstanbullu Türk bir annenin çocuğu olan sanatçı, kısa bir süre sonra ailesiyle birlikte Türkiye'ye, İstanbul'a döndü.

Çocukluğu Beylerbeyi ve Moda'da geçti. Henüz genç yaşta dönemin en prestijli yayınlarından biri olan Ses dergisinin 1962 yılında düzenlediği kapak yıldızı yarışmasını birincilikle kazanarak sinema dünyasına adım attı.

Bu yarışma, onun için adeta bir dönüm noktası oldu. Yarışmadaki başarısının ardından, dönemin film yapımcılarının dikkatini çeken oyuncu, kısa sürede kamera karşısına geçti. İlk filmi Orhan Günşiray ve Nebahat Çehre ile rol aldığı "Çiçeksiz Bahçe" oldu. Yeşilçam'ın altın çağında, adeta bir film fabrikası gibi işleyen sektörde, arka arkaya birçok projede yer aldı. Kısa sürede seksene yakın filmde oynadı. 

"Kırık Hayatlar", "Çalıkuşu", "Karaoğlan: Bizanslı Zorba", "Kara Fatma" ve "Kilink" serisi gibi pek çok unutulmaz yapıma imza attı.

"Dün Yeşilçam'a ve sevenlerine veda etti. 

DEVLET DEVRİM... 

Hani derler ya "Devlet gibi kadın" diye. Aynen öyleydi. Ama belki de dönemin şartlarından dolayı Yeşilçam'ın zirvesi için soyadı gibi "Devrim" yapıp tepeye yerleşemediyse de hep akıllarda kaldı. 

Işıklar İçinde Uyusun. 

Nota ve Tınıyla... 

macit.soydan@gmail.com