Bugun...


Hikmet KELEŞ

facebook-paylas
ŞAMPİYONLAR LİGİ MARŞI...
Tarih: 21-09-2023 17:14:00 Güncelleme: 21-09-2023 17:14:00


 

Uzun bir aradan sonra  şampiyonlar ligi marşı ülkemizde yeniden bir stadyumda dinlendi.

 

Dün (Çarşamba) Galatasaray taraftarları futbolun ikonik seslerinden biri haline gelmiş bu marşı Rams Park stadyumda dinlerken bir çoğunun gözlerindeki ışıltıyı görebilirdiniz.

 

Bu marşı Beşiktaş'ın 14 puanla gruplarda en çok puan toplayan ekibimiz olarak bizi temsil ettiği 2017-18 sezonundan bu yana  dinlemeye hasret kalmıştık. Peki bu marşın sözlerini hiç merak ettiniz mi..?

Galatasaray 1 puanı son anlarda kurtardı - TRT Spor - Türkiye`nin güncel  spor haber kaynağı

İçinde üç ayrı dil barındıran bu sözler çok da yaratıcı olmayabilir, lakin milyonların kulağında yer etmiş bir besteye sahip olduğu kesin.

 

Bu marş 1992 yılında Tony Britten tarafından Händel'in 1727 tarihli "Zadok the Priest" adlı eserinden UEFA Şampiyonlar Ligi için düzenlenmiştir.

Ligue des champions. Tony Britten, compositeur de l'hymne : « Grâce à ça,  j'ai rencontré Pelé »

Foto : Tony Britten... 

Kraliyet Filarmoni Orkestrası tarafından icra edilmiş ve St. Martin Akademisi Korosu tarafından UEFA'nın resmî dilleri olan İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinde söylenmiştir.

Sözleri şu şekilde;

Onlar en iyi takımlar (Fransızca)
Onlar en iyi takımlar (Almanca)
En önemli yarışma (İngilizce)
    *******
Futbolun efendileri (Almanca)
Futbolun en iyileri (Almanca)
En büyük takımlar (Fransızca)
Şampiyonlar (İngilizce)

     *******
Büyük bir buluşma (Fransızca)
Büyük bir spor organizasyonu (Almanca)
En önemli yarışma (İngilizce)
     ********
Onlar en iyiler (Fransızca)
Onlar en iyiler (Almanca)
Onlar şampiyonlar (İngilizce)

       *******
Futbolun efendileri (Almanca)
Futbolun en iyileri (Almanca)
En büyük takımlar (Fransızca)
Şampiyonlar (İngilizce)
      *******
Futbolun efendileri (Almanca)
Futbolun en iyileri (Almanca)
En büyük takımlar (Fransızca)
Şampiyonlar (İngilizce)

Futbolun dünya üzerindeki en önemli organizasyonu diyebileceğimiz şampiyonlar ligine yakışır bir marş olduğunu konusunda hemfikiriz sanırım.

 

Gelelim Şampiyonlar ligindeki temsilcimizin dün geceki performansını değerlendirmeye..

 

Galatasaray taraftarları 2019-20 sezonundan beridir özlem duydukları şampiyonlar ligi sahnesinin bir parçası olmak adına yeni sponsorunun adını verdiği Rams Park stadyumunu tıka basa doldurmuştu.

 

Ortaya çıkan manzara bir çok rakip takımı baskı altına almaya yetecek kadar etkileyici idi.
Rakip maçlarını, Galatasaray taraftarları için özel bir stadyum olan; Parken Stadyumunda oynayan FC Kopenhag idi.

Kopenhag'daki Parken stadyumu Kovid-19 test alanına dönüştürüldü | Odak  Dergisi

Foto : Parken Stadyumu..

Galatasaray'ın kazanmış olduğu UEFA kupası finalinin oynandığı Parken stadyumu, neden Galatasaray taraftarları için özeldir sorusu sanırım birçok sporseverin malumudur.

 

Maça etkili başlayan ekibimiz, ilk 20 dakika içinde bulduğu pozisyonları cömertçe harcayınca, grubun en zayıf halkası gibi düşünülen Kopenhag 20. dakikadan sonra birden bire farklı bir kimliğe bürünerek Galatasaray'a zor anlar yaşatmaya başladı.

 

Topla oynamaktan korkmayan, ayağa paslarla geriden oyun kurup ileriye etkili çıkan Kopenhag'ı izlerken Galatasaray taraftarları da ufak ufak endişelenmeye başlamış gibiydiler.

 

Bu süreçte ikili mücadelelerde ayakta kalan Boey dışında pek de oyuncu göremedik. 
Nitekim Kopenhag, Muslera'nın artık alışıla gelmiş geriden topu tehlikeli bölgelere gönderme alışkanlığı sonucunda, topu kaparak bir gol bulunca işler iyice zorlaştı.

 

Galatasaray şok golün etkisinden çabuk sıyrılır beklentisi içindeyken Kopenhag'ın oyun disiplininden  kopmadan etkili olmaya devam ettiğini gördük.

 

İkinci yarıda da tutuk bir şekilde oyuna başlayan Galatasaray ,savunma ve Muslera'nın ortak hatalarıyla kalesinde ikinci golü görünce tribünler buz kesti.

 

Maç öncesi üç puan dışında hiç bir sonucu aklından geçirmeyen Galatasaray taraftarları acaba kalan dakikalarda bir puanı kurtarabilecekmiyiz düşüncesine dalmış gibi görünüyordu.

 

İkinci golden sonra  Okan Buruk; maddi değeri  sahadaki takım değeri ile neredeyse eşit olan yedek kulübesinden Tete ile Zaha'yı oyuna dahil etti. Özellikle Tete oyuna girdikten sonra Galatasaray'a bir canlılık getirdi diyebiliriz.

ÖZEL | Aslan'a dev gelir! İşte Arsenal'in Sacha Boey teklifi

Nitekim Sasha Boey'in golünün hazırlayıcısı da oldu.

 

Bence bunda rakibin 10 kişi kalarak oyun planını değiştirmek zorunda kalmasının da  etkili olduğu bir gerçek.

 

86. dakikada gelen gol ile umutlanan taraftarlar, beraberlik golünün 2 dakika sonra Tete'den gelmesiyle  maçı kazanmak için de inanılmaz bir baskı kurdu..

 

Lakin sakin olmayı başaran Kopenhag rüya gibi bir başlangıçtan sonra bu atmosferden 1 puanı anca kurtarabildi..

 

Seyirciler maçtan istediği skor ile ayrılmamış  olsa da sporseverler olarak bizler çok dolu dolu bir maç izledik diyebilirim.

 

Bu bakımdan ele alırsak maçın öyküsü ile ilgili bir çok konuya değinmek mümkün.

 

Ama ben kısaca Galatasaray'ın ön elemelerdeki performansının Şampiyonlar Ligi'nde endişe uyandırdığını, önceki yazılarımda ele aldığımı hatırlatarak, bugün aynı endişelerimin devam ettiğini dile getirmek isterim.

 

Galatasaray geniş kadrosunu uyum içinde sahaya yayabilene kadar, şampiyonlar ligindeki rakiplerinin etkili oyununu izlemeye devam edebiliriz.

 

Bugün konferans Ligi'ndeki ekiplerimizin başarılı oyun ve sonuçlarını değerlendirmek ümidi ile esen kalın ..

 

Yarınki yazımda buluşmak dileğiyle sevgi ve saygılar.

 

mrhiko@gmail.com



Bu yazı 5333 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI