Kimilerine göre yedinci, kimilerine göre sekizinci sanatsa sinema…

Senaryo, kurgu, yapım, yönetim, dekor, kostüm, sanatçılar ve mekân…

Tiyatronun aksine mekân çok mühimdir…

Yaşanan olaya göre bir mekân tespit edilir, dış çekimi yapılır, iç çekimlere montajda eklenir ve olur size o sinemanın mekânı…

Bir örnek veryim mi; 1970 sonrası çekilen neredeyse beş yüz mafyatik filmin tamamına yakınında, mafyanın ana karargâhı olan bir bina vardı; bugün yerinde Zorlu Center AVM’nin yer aldığı Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü hizmet binası…

Kapkara bir binaydı, Kadir İnanır, Cüneyt Arkın, Hüseyin Peyda, Fikret Hakan, Tarık Akan ya da Erol Taş sahneye çıkmadtan önce o bina görülürdü, anlardık mafya toplanıyor…

‼‼‼‼‼‼‼‼‼‼‼

Dünyanın her yerinde böyledir; o kentin en ünlü yapısı muhakkak yer alır dizi ya da filmlerde…

Paris ise filmin geçtiği yer, ya Zafer Takı ya da Eifell Kulesi’ni görürsünüz sahnelerde…

San Fransisco ise mutlaka Golden Gate Köprüsü çıkar karşımıza…

New York’ta Hürriyet Heykeli…

Roma’da Sistine Şapeli…

Londra’da meşhur saat kulesi…

Berlin’de o devasa katedral…

Hindistan’da Taç Mahâl…

Moskova’da Kremlin Sarayı…

Kopehnag’da Deniz Kızı…

Örnekleri çoğaltabiliriz…

Canım İstanbul’umun da Boğaziçi Köprüsü ve Galata Kulesi de…

‼‼‼‼‼‼‼‼‼‼‼

Aklına geldi, son üç yılda İstanbul merkezli çekilen yüze yakın dizi ve bir o kadar film taradım…

Genelde Maslak’taki plazzalar yer almış da…

Niye Çamlıca’ya yapılan kulenin tek bir görüntüsü yok…

Siz de tarayın bakın…

Yok…

Gece efsane gibi parlayan, kentin birçok noktasından görülen o kule yok sanki İstanbul’da…

Acaba bunun özel bir sebebi mi var?

Ben şahsen artık tüm dünyada da izlenen Türk dizilerinin İstanul ayağında o kuleyi de görmek ve dünyaya göstermek istiyorum…