Boşua denmemiş vahşi kapitalizmin en büyük besin kaynağı, ‘Dincilik’ ve ‘Faşizm’dir diye…

Her Ramazan ayında bir anda muhafazakarlaşan ekran ve radyolar gibi, bazı sivil toplum örgütleri de Kurban Bayramı’nda bir anda herkese et dağıtası gelmiş bir pozisyona bürünüveriyorlar…

Arka planda, gülümseyen ve yardım bekleyen Afrikalı çocuk imgeleri besliyor reklam ve ilanlrı; arka planda yine ağlamaklı bir ses…

Kurban bağışlarının Afrikalı çocuklara yapılması isteniyor…

Sanki Türkiye’de bütün aç çocuklara et dağıttık, Afrikalılar kaldı…

Elbette dünyanın hiçbir yerined aç çocuk kalmasın…

Ama meşhur sözdür, ‘Etrafını cami, ayarını mani’…

Hem biz bu radikal dinci sözde STKlar’ın cmaziyelvvini bilmiyor muyuz?

İnançlı insanlrın bağışlarını, birikimlerini toplayıp, ‘Yardım yapacağız ya da size kazanç sağlayacağız’ diyerek paraarı nasıl yöneticilerien rant kapısı sağladıklarını…

Hiç utanma, arlanma, sıkılma olmadığı için, ne reklam yapmaktan, ne ilan vermekten de geri durmuyor bu sömürücü STKlar…

Aman uyanık olun…

Bu aziz vatanın, her ülkeed olduğu gibi, arka sokaklarında ne aç aileler, ne aç ve dargın yüzlü çocuklar var…

İnşallah kurban bağışı yapacak kadar zenginsinizdir, yardım yapacaksanız da, önce kendi kentinin çocuklarını sevindirin…

Yoksa kıymetli maden arama ocaklarında çalıştırılacak köleleşmiş insanların istihdamını sağlayan çok uluslu şirketlerle, bu STKlar’ın nasıl bağlantılı olduğunu bilmeyen de yok artık hani…

Ne olur uyanık olun…

En kutsal ve Anayasal vatandaşlık hakkınız olan ibadetinizi bahane ederek, sizi sömürmesinler, kullanmasınlar…