Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, turizmin gelişmesi için ortaya konulduğu öne sürülen bazı çalışmaların, turizme zarar verdiğini ifade etti…

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, turizmin gelişmesi için ortaya konulduğu öne sürülen bazı çalışmaların, turizme zarar verdiğini dile getirerek, ‘Doğal sit alanları ya da örenyeri olmaya müsait yerlerde turizm tessi açmanın ya da açılmasına müsaade etmenin, turizme orta ve uzun değil; kısa vadeden başlayrak zarar vereceğini anlamak gerekir’ yorumunu yaptı.

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, ‘Turizmin Kalkınması ve Sürdrülebilirliği’ başlıklı bir basın açıklaması yaptı…

 Açıklamasında, ‘Baktığımızda turizm, dünyanın en geniş endüstrilerinden biri olarak,  hemen her zaman ve gelecekte de önemli bir toplumsal ve ekolojik etkiye sahiptir. Çevresel sorumluluk, turizm endüstrinin tüm taraflarınca dikkate alınan ortak bir amaç haline gelmelidir’ ifadelerini de kullanan İpek, aksi takdirde turizm faaliyeti yapayca bir alanın kalmamasının işten bile olmadığının altını çizdi.

Dış Patent Kurumsal İletişim Direktörü İpek İpek, ‘Turizmin Kalkınması ve Sürdrülebilirliği’ başlıklı açıklamasında şu ayrıntılara yer verdi:

‘Baktığımızda turizm, dünyanın en geniş endüstrilerinden biri hemen her zaman ve gelecekte de önemli bir toplumsal ve ekolojik etkiye sahiptir. Çevresel sorumluluk, turizm endüstrinin tüm taraflarınca dikkate alınan ortak bir amaç olarak değerlendirilmelidir. Aksi takdirde turizm faaliyeti yürütülecek bir alna kalmaz. Biliyoruz ki, turizm sektörü; endüstriyel ya da doğal olarak yenilenemeyen kaynakların önemli bir kullanıcısı yani tüketicisi  pozisyonundadır. Bu aslında kalkınırken risk ile süren bir devamlılıktır. Sürekli bir turizm gelişmesi için gerekli ön şartlara bakıldığında ise;  sürdürülebilir gelişme ilkeleriyle denk ve paralel bir bağ göze çarpmaktadır. Hattâ,  turizm; sürdürülebilirliğe en çok ihtiaç duyan sektörlerden biri olarak algılanmalıdır. Sürdürülebilirliğin farklı derecelerini ortaya koymak için geliştirilen genel yaklaşım yapay olmaktan tamamen uzak naturel ve insan yapımı sermaye arasındaki geçişleri dikkate alan bir sosyal fayda önermesinde bulunmaktadır. Bu turum en bsit dille, doğayı yok etmeden turizm faaliyeti olarak da tanımlanabilir. Gelişme ve çevreye yeni yaklaşımlar, toplumsal gelişme konularına da yer vermek durumundadır. Keza bugün yaşanan küresel iklim değişikliğinin temelinde, bu turizm için doğnın katledilmei gerçeğinin yattığnı hepimiz biliyoruz.  Sürdürülebilir geliş menin tek başına kabul edilebi lir anlamı olmadığı ve farklı yorumlara açık bir durum arzettiği de açık bir gerçektir.  Fiziki ve kültürel kaynakların korunması ve turizm amaçlı ekonomik gelişmenin bu yolla elde edilebilmesi; sürdürülebilir turizm gelişmesinin amacı olarak algılanmak zorundadır.  Turizmi n olumsuz etkilerinin anlaşılması ve çevreye duyarlı bir gelişme kavramının oluşmasında sürdürülebilir turizm yaklaşımının uygun bir yaklaşım olduğu ve olacağı aşikârdır. Turizmin sürdrülebilirlik kazanmış biar halde reel ekonomiye katkısı; ancak ve ancak doğayı korumak ve bilinçli sektörül faaliyetle olabilir…’

BALKAN TURİZM HABER AJANSI